Ayhan Talha Bayraktar yazdı
İnternetin ve e-postanın olmadığı zamanlarda,
2000’li yıllara kadar, mektuplaşma vardı, bayramlarda kart gönderme vardı.
Özellikle de şehirlere ait kartpostallar çok revaçta idi.
Hayatınızda hiç kartpostal göndermemişseniz,
Eski Türkiye’yi de eski İnegöl’ü de bilmiyorsunuz demektir.
Ne güzel günlerdi o günler!
İşte o güzelliklerden biri;
İnegöl kartpostalı…
1980’li yıllar.
Kartpostalda İnegöl’e ait neler var, bakalım.
Halk arasında Cuma camii olarak bilinen Yıldırım Camii var.
Burası İnegöl’ün en eski camisidir.
Yapıldığı tarihten itibaren uzun yıllar tüm İnegöllüler Cuma namazını bu camide kılardı.
Adı bu yüzden Cuma Camii…
Diğer karede Meşhur Cerrah parkı var.
Bu park 2000 öncesi, İnegöl merkezde bulunan parklardan daha çok rağbet görürdü.
En alt karede Belediye Binasının çatısı görülüyor.
Bu bina ilk yapıldığında Hükümet Konağı idi.
Artık Belediye Binası da değil.
Belediye yeni binasına taşındı.
Bir bir terk ediyoruz mazimizi,
yeninin teknolojinin, modernizmin cazibesine kapılarak…
Arka planda halkın Yokuş olarak isimlendirdiği,
İnegöl merkezdeki tek yükselti Cumatepe Höyük var.
Bu Yokuş’tan yürüyerek bir kere çıkıp diğer taraftan inmemişseniz,
Ben İnegöllüyüm demeyin bence…
Şaka bi yana,
Kartpostallar gibi İnegöl’ün bir çok değeri gibi mazide kaldı
Çocukluğumuz ve gençliğimiz gibi eski İnegöl, fotoğraflarda ve hatıralarımızda yaşıyor.