Descartes sisteminin «Düşünüyorum, öyleyse varım»,  önermesini ‘Yaşadığım şehri düşünüyorum öyleyse varım’ önermesine nazire edercesine şehrimizde gerçekleşebilecek bazı projelerden bahsetmenin yararlı olacağını düşünüyorum. Tabi paylaşılan projelere birileri kulak kabartır mı, birileri bu projeleri sahiplenir mi, onu bilemiyorum? Bu konuda da tereddütlerim var.

Yıllar önce Atatürk Anıtı’nın çevresi görsel olarak o kadar kirliydi ki insanın gözlerinin yanın da ruhu da yoruluyordu. Bir tarafta ışıklı plastik palmiye ağacı, yeşil alan üzerinde değişik figürler ve yazılar vardı. Bunlar yetmezmiş gibi diğer tarafta çeşme, kaldırımda alışveriş büfesi, ekmek büfesi, reklam panosu vardı. Bunların yeterli olduğunu düşünüyorsanız yanıldığınızı ifade etmek istiyorum. Şehitler Anıtı, Hastane Kantini, taksi durağı, belediyenin tanıtım panosu vardı. Yollar çukurlardan geçilmiyordu, kaldırımlar kırk çeşit taştan yamalı bohça gibiydi. Bu alanın iyi bir proje ile elden geçirilmesi gerekiyor diye dostlar sofrasında muhabbetini yapardık. Bir sabah kalktık, baktık ki bu alanda belediye tarafından bir çalışma başlatılmış. Ben şahsen çok mutlu olmuştum görsel kirlilik ortadan kalkacak diye. Bir arkadaşımla evlerimize gidiyorduk. İsmini zikretmek istemediğim belediye başkanı, inşaat alanında inceleme yapıyordu, yanına gittik. Anıt çevresinde başlattığı yenileme çalışmaları için kendisine teşekkür ettik. Sohbet esnasında birkaç önerimizi dile getirdik. Başkanımız bize ‘Önerileriniz için teşekkür ediyorum ama benim bir ekibim var ve burayı görsel kirlilikten kurtaracağız.’ dedi. Tabiri caizse bizim görüşlerimize pek itibar eden bir davranış sergilemedi. Anıtın çevre düzenlenmesi yapıldı, bitti ne yazık ki bütün görsel kirlilik aynen kalmıştı sadece ışıklı plastik palmiye ağaçları kaldırılmıştı.

Bursa Kent Konseyi ‘Hayalimde ki Bursa’ mottosuyla bir çalışma başlatmış. Bu çalışmanın ilk ayağı da İnegöl’de yapılıyor muş, basından okuduğumuza göre. Bu tür çalışmalar şehirlerin gelişim dönüşüm ve vizyoner bir kent olması bakımından kıymetli çalışmalar. Yaşadığınız şehrin daha yaşanılabilir bir yer olmasına vesile olacak projeler geliştirmek o şehirde yaşayan her vatandaşın hayalini süsler. Kent Konseylerinin ilk kurulduğu dönemde hasbelkader bende İnegöl Kent Konseyi Eğitim Çalışma Grubunun başkanlığını yapmıştım. İnegöl’de hayat bulan ‘DOSTUM’ projesinin ilk kez ortaya atılışı o zaman olmuştu. Dile getirdiğimiz bazı projelerin bugün hayat bulması proje müellifleri açısından mutluluk verici bir durum.

Yapılmak istenen yeni projelerin uygun olmadığı ifade edilmesine rağmen yapılması ise insana acı veriyor. Bu projelerin başında hiç şüphesiz yeni kaymakamlık binası geliyor. Yeni kaymakamlık binası için yer arayışı yapılıyordu, binanın yapılacağı yerin kamuoyuna açıklandığında burası hakkında birçok olumsuz görüş belirtilmesine rağmen kaymakamlık binası buraya dikildi. Kaymakamlık binasının yapılmasıyla yeşil alan katledildi. Ulaşım bakımından da ters bir yönde, ileri de trafik sıkışıklığının olacağı kaçınılmaz görünüyor. Yeni binanın anayol üzerinde olması hasebiyle araçların ürettiği karbon monoksit gazının yoğunluğu ve fabrikalar bölgesine yakın olması hava kirliliğinin had safhada olacağını gösteriyor. Ayrıca binanın anayola yakın olması ise ileri de güvenlik zafiyeti oluşturabilecek nitelikte. Artık yapılacak bir şey yok. Şehrimizin göbeğine bu bina bir hançer gibi saplandı, çıkar çıkarabilirsen. Biz yine de bu şehirde yaşayan bir vatandaş olarak şehrimizin gelişimine katkı sağlayabilecek projeleri yılmadan, bıkmadan dile getirmeye devam edeceğiz. Biliyoruz ki tarih doğru olanları yâd ederek yazacaktır. Bu amaçla doğru bildiklerimizi yazmaya devam edeceğiz.

Hayalimde ki İnegöl’ü düşündüğümde o kadar yapılabilecek proje var ki hayallerin sınırı yok ancak ayağı yere basan projeleri dile getirmek bize düşen birinci sorumluluk. Bu anlamda her projeyi burada dile getiremeyiz ama hastane sıkıntısını dile getirebiliriz. Hastane sıkıntısının giderilmesi ve hastanenin gelişmesi için imkânlar var mı? Gönül rahatlığıyla evet var diyebiliriz. Zaman kaybedilmeksizin hastanenin yakınında ki stadyum ve çevresi değerlendirilebilir. O bölgenin mastır planı çıkarılmalı. Hastane ek binaları, 24 saat hizmet verebilecek kapalı pazar alanları, otopark alanları, sosyal donatı alanları yapılabilir.

Yaşadığınız şehrin gelişmesi için bir proje düşünüyor ve bunun gerçekleşmesi için çaba gösterebiliyorsanız o zaman ‘Yaşadığım şehri düşünüyorum öyleyse varım.’ önermesi daha bir anlamlı oluyor. 

ÖZER YILMAZ