HASRETİN AĞIRLIĞI
Öyle ıssız kaldım ki; Sen yoksun, gülüşün yok.
Kuş uçmaz, kervan geçmez oldu gönül yurdumdan
Öksüz hatıralarımda hayalin yok, düşüşün yok
En son resim, hüzünlü bakışların, ardımdan
Varlığın uzaklarda, yokluğun içimdedir
Yüreğim firakından perişan biçimdedir
Hicranımın izleri ağarmış saçımdadır
Hasretinden kavrulup, helak oldum derdimden
Ne yaptımsa sevdanı gönlümden silemedim
Yâr diye senden başka kimseyi dilemedim
Aşkın hayat mı bana, ölüm mü? Bilemedim
Söyle ! Bu ağır yükü, kim alacak sırtımdan?
Bu azabıma sebep, bilemem hangi günah
Hasretin çilesinden çektiğim kaçıncı ah
Umarım şu halime insaf eder de Allah
İnşirah nasip eder o ilahi yardımdan
Müptelasıdır gönül varlığının, aşkının
Sensizken viranedir hali gönül köşkünün
Her tekrarı ardından dilimdeki meşkinin
Sevdan damlar kalbime dualarla virdimden
HAYALİMDESİN
Sabahleyin yatağımdan kalkarken
Şafakta tan gibi hayalimdesin
Yepyeni bir güne daha başlarken
Umuda zan gibi hayalimdesin
Geçirdiğim her saniye başında
Aklım, yine senin kalem kaşında
İlacım yok hayalinin dışında
Derde derman gibi hayalimdesin
Kolumu sıyırıp başlasam işe,
Dalarım yeniden hayale düşe
Anılar zihnimden akar peş peşe
Damarda kan gibi hayalimdesin.
Ela gözlerinle, melek yüzünle
Tertemiz kalbinle, tatlı sözünle
Seni unuturum diye üzülme
En mutlu an gibi hayalimdesin
Eminim kalemim gelse de dile
Yazılmaz bu sevda kuru dil ile
Çeksem ölüm gibi daha bin çile
Tenimde can gibi hayalimdesin
EMİN YILDIZ