Yavuz Turhan'ın köşe yazısı
TÜRK KİLİMİ
Eberhart’ın söylediği gibi “Soyut Sanatın Yaratıcısı Türklerdir”. Bunu halı ve kilim motiflerine baktığınızda zaten farkedersiniz.
Yanış, Motif, Süs, Bezek, Bediz, Örge vb. adlar verilen kilimlerdeki estetik ögeler, “Örüntü” şeklinde devam eder. "Ör" kökünden gelen diğer kelimeler, Örgü, Öreke, Örmektir. Hatta ÖRÜMCEK kelimeside bu anlamdadır. Çünkü örümcek, doğanın sanatçısıdır ve Ağları ile dokuma yapar.
Aslında birbirinden güzel bu “Desenler”, Türkçe “Dokuma” kelimesinin kökü olan, “Doku” ların bir araya getirilmesiyle elde edilir. Bir başka deyişle bu motiflere “Doku” adı da verilebilir. Bu dokular bir araya gelerek bir bütün oluşturur.
Kök boya ile boyanan iplerdeki renklerin uyumu ve doğallığı bu güzel kompozisyonu tamamlar. Geleneksel olarak kuşaktan kuşağa aktarılan bu ikonografik semboller, kadınlarımızın bilinçaltında kayıtlıdır. Zamanla bu motiflerin anlamları unutulabilir, ya da farklı anlamlar yüklenebilir. Fakat motifler, “Görsel Hafıza” da tutulur ve asla unutulmaz.
LİMON TUZU
Pek çoğumuz limon tuzunun limondan yapıldığını sanır ve limon yokluğunda rahatça limon tuzu kullanır. Çaydanlıktaki kireç tortusunu parçalayıp çözen, LİMON TUZU denilen kimyasal olarak üretilmiş dozu arttırılmış, sülfür içeren Sitrik asittir.
Turşuda, zeytinde, reçelde v.s. kullanırsanız, yemek borusu tahriş olur, enfekte olur, ömür boyu REFLÜ olursunuz.
Yemek borusundaki enfeksiyon yayılır, mikroplar çoğalır, boğazınız, solunum borunuz, akciğerleriniz ve midenizde mikroplar artarak bir çok farklı hastalıklara yakalanırsınız.
Ne olur bilinçlenin. Limon tuzunu mutfağinızdan çıkarın ve limon kullanin...