1326 yılında gerçekleşen Bursa fethinden bu yana Bursa coğrafyasına intikal eden Bâbî ve Ahî gelenekleri, İshâk-ı Kâzerûnî dervişlerinin katkıları ile Bursa-Ulu Camii Külliyesi’inde kültürel bir senteze kavuşmuştur.
Bu külliyenin yakın çevresinde yer alan: Va’zıyye-Çendik-Esediyye gibi… medreseler ve Hundî Hatun Mektebi, Prof. Dr. Ömer Lütfü Barkan ve Enver Meriçli tarafından hazırlanmış olan Hüdâvendiğâr Livâsı Tahrir Defterleri isimli kaynak eserde görüldüğü üzere hem Yıldırım hem de Orhan Gazi vakıf gelirlerinden yararlanmıştır.
Konuya, İnegöl açısından bakıldığında, Yıldırım Bayezid’in başlattığı imar hareketi ile yeni bir mahalle oluşumunun temelleri atılmış ve kadı tarafından geçmiş yıllarda Merkez-Zaviyeli Mescidi’nde okuna gelen cuma hutbeleri, artık Yıldırım Bayezid’in yaptırdığı bu yeni Cuma Camii’nde okunmaya başlamıştır.
Yıldırım Bayezid, 1389’da Amasya sancak beyi olarak katıldığı I. Kosava Savaşı’na birlikte götürdüğü Amasya beylerine-dördüncü Osmanlı hükümdarı olarak Bursa’ya döndüğünde - Sungurzâdelerden Yahşî Bey’e ve Şadgeldi âilesinden İsa Bey’e, İnegöl’de dirlik tahsis eylemiştir.
Günümüzde İsaören ismiyle anılan köy, Şadgeldi âilesine mensup İsa Bey’e dirlik olarak verilirken –günümüzde- Yenice Beldesi ismi ile anılan yerleşim alanı da Sunğurzâdelerden Yahşi Bey’e dirlik olarak verilmiştir.
RECEP AKAKUŞ Hocanın eserinden düzenleyip yayına hazırlayan
Ayhan Talha Bayraktar
Kaynak: gencgazete.net