Mehmet Şah Marhan yazdı
İnsanların hayatta yaşadığı sıkıntıların temelinde, bir şekilde muhatap olduğu kişilerle yaşanılan hatalı ilişki ve iletişim yatmaktadır. İnsanlarla olan bu hatalı ilişki ve iletişimin maalesef bir takım bedelleri olabiliyor.
Özellikle öğretmen ve öğrenci ekseninde oluşan hatalı ilişki ve iletişim, öğrencinin geleceğininin kararmasına zemin oluşturur. Hele bu ilkokul öğrencisi ise, çok daha hayati önem arz eder. Çünkü ilkokul evresinde, "değersizleştirilen" bir öğrencinin, daha sonra kendisini gerçekleştirmesi mümkün olamayabiliyor.
Dolayısıyla Bukut Uzuner, "Bir insan için en büyük mucize, küçük iken iyi bir öğretmene denk gelmesidir." der.
Bu bağlamda herkesin başarı hikayesinde, hayatına yön verdiği dolayısıyla iyi olarak anlattığı ve her fırsatta övündüğü bir öğretmeni vardır.
Bu gibi öğretmenlerin en belirgin özellikleri, öğretmenlik mesleğinin de temel özü olan gönüllük ve özverili olmalarıdır.
Ancak maalesef herkesin öğrencilik hayatında karşılaştığı, "Öyle öğretmen mi olur" dediği öğretmenler de var. İşte bu şekilde anılan öğretmenler, kendi sorumsuzluklarını görmek yerine, eğitim sisteminin iyi olmadığına sığınırlar.
Tabii ki, iyi öğretmenlerin yetiştirilmemesi ve atanmaması bir sistem sorunu olabilir. Ama bir öğretmenin "faydalı" olmaması sistemsel bir sorun değildir. Zira her koşulda bireysel çabalarla sistemsel sorunları aşıp "faydalı" olmak mümkündür.
Nitekim yazar Özgür Bolat'ın "Beni Ödülle Cezalandırma" kitabının 173. sayfasında ifade ettiği gibi, "Bazı öğretmenler kısa vade düşünür. Müfredatı yetiştirir ama öğrenciyi yetiştiremez.
Maalesef bazı öğretmenler, sadece sınıfa girer; dersini anlatır, müfredatı sınıf defterine işleyip çıkar. Ama gerçek anlamda bir öğretmen, sınıfa girmenin ötesinde öğrencileri ile frekans kurup öğrencilerinin yörüngesine ve gönlününe girer... Böylece hayatlarına yön vererek dünyalarında yer edinir.
Ayrıca bu iki tip öğretmen arasında, öğrencileri ile frekans kurup yörüngesine giren öğretmenlerin, "Öğrencilerine faydalı olma" farkı var. İşte böylesi öğretmenler, ömür boyu minnet ve hürmetle anılırlar.
Dahası sınıfa öylesine giren öğretmen ile gerçek öğretmen arasındaki en temel ve belirgin fark, aynı eğitim sisteminde öğretmen değişikliğiyle başarısız olan öğrencilerin çoğunun başarılı duruma geçmesidir.
Düşünün... Aynı eğitim sisteminde hatta aynı okulda, aynı sınıfta gerçekleşen öğretmen değişikliği ile çok iyi başarı gösteren öğreciler olabiliyor.
Esasında bu durum, öğretme aşkı ile yüreği yanmayan öğretmenlerin, ''okuma aşkını'' ve ''öğrenme arzusunu'' öğrencilerine aşılıyamadığını gösterir.
Elbette eğitim sistemi, öğrenci için çok önemli bir etkendir. Ancak dünyanın en kötü eğitim sisteminde bile, bir öğretmenin öğrencisine "faydalı" olması yönünde hiçbir engel yoktur.
Herşeye rağmen en iyi eğitim sistemi, öğrencilerine faydalı olmayı hedeflemiş ve en önemlisi de faydalı olmayı kafasına koymuş öğretmendir. Dahası gerçek bir öğretmen, bir şekilde öğrencilerini yetiştirmenin bir yolunu bulabilendir.
Evet, çalıştığı şartlar ne olursa olsun, yüreği öğretme aşkı ile yanan bütün öğretmenlere ve özellikle ilkokul öğretmenlerime selam olsun. Sizleri, bir ömür anacak daha nice öğrenciler yetiştirmeniz dileğiyle...
Mehmet Şah Marhan
Eğitimci-Aile Danışmanı