AKSU VEYA KADÎMÎ DERBENDİ

Abone Ol

Aksu, İnegöl ile Bursa arasında ve tarihî İpek Yolu’nun Bursa ayağı üzerinde bulunan önemli bir yerleşim alanıdır.

 1970’li yıllara kadar İnegöl’ü Bursa’ya bağlayan ana yol, buradan geçmektedir. Evliyâ Çelebi’nin, 1640 yılında yaptığı seyehat sırasında Aksu Kasabası’nın, İnegöl’e bağlı bir yerleşim alanı olduğunu söylemekte ve “Kadîmî-Derbendi”ninde buradan itibaren başladığını ifade eylemektedir.

Bu nedenle Aksu Kasabası’nın, İnegöl’ün sosyal ekonomik hayatının gelişmesinde etkili rolü olmuştur.

Hüdâvendiğâr Livası Tahrir Defterleri adlı kaynak eserde (C.I.s.87, madde.129) beyan edildiği üzere:

“Karye-i Aksu, der tasarruf-ı Sâmid Dede. Kadîmden timardır. Mezkûr Sâmid Dede’ye Padişahımız Hazretleri hükmü şerîf virüp Bursa ile İnegöl arasında evvelden Çiçek Dede’nin şenlettiği yerde temekkün idüp/yerleşip Haymana –evlerden ve raıyyet kaydolunmamış kimesnelerden getirüp ol mahalli, şenlendirüp ihyâ ittüği sebepten, avârız-ı dîvâniyyeden emîn olup, ol mahalli gözedüp ve andaki kervansarayı timar idüp ve yolları açup ve cemî tekâlîf-i dîvâniyyeden müsellem olalar deyû, hükm-ü Hümâyûn sadaka olunmuş deyû kaydolunmuş (d.d.k.).

Hâliyâ zikolan eşhâs, mezkûr kârbansarayı timar idüp ve yolların açup derbentçilik hizmetin, iderler; ve içinde sâkin olan yaya ve müsellem dahî derbent hizmetin ideler… Deyû buyruldu.

Bâ emr-i Merhûm ve Mağfûrünleh Sultan Selim Hân, Eskenehüllahü fî gurefi’l-cinân, bema’rifet-i Merhûm Yunus Pâşa ve Hüseyin Pâşa (d.d.a.).

Bâ’de’z-zaman…. Mezkûr Samit Dede fevt olup ol karye, mahlûl oldukta / boş kaldığında; mahsûlünün tasarrufunu ve karye-i mezbûre kurbünde Pekmez-Alanı nâm mevzî’de -hâriç ez-defter olan- üç kıt’a yayamezreasının dahî tasarrufunu ve Yaya-Viranı dimekle meşhûr mezrea’ki -Defter-i Hâkânî’de mestûrdur- anın tasarrufunu, şeref-i ilim ve salâh, zühd ve felâh birle âreste ve müsteî’d olan Fahrü’l-ulemâi’z-zâhidîn

Mevlânâ Şeyh Muslihıddîn, zâde fazlühû’ya: karye-i mezkûreyi ve zikir olan iki mezreayı, kendisine ve oğluna ve oğlu-oğluna ile’l-inkirâzihim bicümleti’l-hudût ve kâffeti’l-hukûk temlik idüp;

Min ba’d kadîmü’l-eyyâmdan bu yana ne vechile tasarruf ide geldiler ise Mevlânây-ı Mezbûr Şeyh Muslihıddîn dahî neslen ba’de neslin mâlikâkane mutsarrıf ola..

 Ve mûmâ ileyh Muslihıddîn, vefat idüp/ittüğinde; karye-i mezkûre ile zikr olan iki mezrea, oğlu kıdvetü’lmüteşerriîn Rumeli kazaskeri olan Mevlâna Şemseddin Efendi’ye intikâl eylemiştir.

Zikrolan mülknâme-i Hümâyûn, ve hükm-ü şerîf-i âl-i şân muktezasınca karye-i mezkûreyi ve iki mezreayı, vech-i meşrûh üzere, mâlikâne mutasarrıflardır.