Nurettin Yıldız'ın köşe yazısı.
SORU 1: Depremzedelere söz verdiğim maddi yardımı yapamazsam günaha girer miyim? Hocam depremden sonra haberlerden etkilenerek depremzede birkaç kişiye yüklü miktarda bağış sözü verdim. Bu bağışı da aylara bölerek yapacağımı söyledim. İlk ay ödemelerini de yaptım. Şimdi baktım ki ben bunun altından kalkamayacağım, kalkarsam da kendi ekonomik düzenime zarar verecek. Bu sözümden dönsem günah işlemiş olur muyum?
CEVAP 1: Fakihlerin önemli bir bölümü vaat edilen bir iyilik sözüne sadık kalmayı müstahab görmüşlerdir. Bu şu demektir: Verdiğiniz söze sadık kalamazsanız borcunuzu ödememiş gibi bir duruma düşmezsiniz. Hüküm olarak böyle bilinmelidir ancak söz verdiğiniz insanların düşebileceği mağduriyetleri de dikkate almanız ona göre yeni bir çözüm üretmeniz mesela bir başkasının onlara yardım etmesine aracı olmanız ve en azından kendilerinden özür dileyerek durumunuzu belirtmeniz gerekir.
SORU 2: Dini görüşlerimin farklı olduğu eşimle evliliğimi yürütmeli miyim? Hocam eşimle ilk evlendiğimizde dini görüşlerimiz çok uyuşmuyordu. O başka hocaları dinliyordu. Ben de sizi dinliyordum. Biz çok tartışmalar yaşadık dini konularda ve ben artık susmaya karar verdim. Eşim hadislere karşı sağlıklı düşünceler taşımıyordu ama tamamen inkâr da etmiyordu. Sadece Kur’an diyordu. Zaman geçtikçe daha çok değişmeye başladı ve daha farklı insanları dinlemeye başladı. Evlendiğimizde zaten sadece farzları kılıyordu. Şimdi artık vakitlerini de kendine göre ayarladı ve her vakti iki rekât olarak kılmaya başladı.
Ben bir yuva sahibi olup evlatlarıma annelik yapıp onları İslam için yetiştirme duasındaydım. Çok güzel hayallerim vardı ama eşimle böyle bir bağ kuramadım. Duygusal anlamda da birbirimize çok zulmettik. Seviyor musun deseniz eşimi çok seviyordum ama şimdi ne hissettiğimi bilmiyorum. Çok kırgın olduğum noktalar var. Kahramanmaraş depremini de yaşadık. Eşim işi dolayısıyla orada kaldı ama biz şehirden ayrıldık. O deprem zamanında bile tartıştı benimle. Beni sevmediği gözlerinden okunuyordu. Büyük kalp kırıklığıyla geldim ailemin yanına. Şimdi böyle uzakken düşünmeye başladım. Bu evlilik sahih mi ve devam edip gitmesi sağlıklı mı? Ben evladımı bu şekilde nasıl yetiştireceğim bilmiyorum. Evliliğimin sıhhati ile ilgili size danışmak istedim, umarım en kısa sürede cevap verirsiniz.
CEVAP 2: Kızım, sadece seni dinleyerek nasıl karar verebilirim? Onun içinden geçenleri, soracağımız sorulara vereceği cevapları anlamamız gerekir. Anlattığın kadarı ile eşinin sağlık sorunu olduğunu da tahmin ediyorum. Sana tavsiyem, bulunduğun yerdeki müftüye gidip yüz yüze konuşman olur. Allah yardımcın olsun.
SORU 3: Depremden sonra eski hayatımızı özleyip üzülmek günah mıdır? Hocam, ben Malatya’da yaşıyorum. Çok şükür bu depremden dolayı can ve mal kaybımız olmadı. Biz şu an köydeyiz ve biraz zor şartlardayız. Bazen üzülüyorum, ağlayacak gibi oluyorum eski hayatımı özlüyorum ama sonra aklıma enkaz altında kalanlar geliyor ve pişman oluyorum. Bu döngü sürekli böyle devam ediyor. Benim eski hayatıma dönmek istemem ve bu yüzden üzülmem nankörlük mü oluyor acaba, içimde hep böyle bir vesvese oluyor. Rabbim bana kızıyor mudur diye düşünüyorum. Bir de eve gitmek için korkuyoruz ancak köyümüzde de sürekli kalamayız. Evimize sağlam veya az hasarlı ama oturulabilir raporu verdiklerinde gidip oturmamız mantıklı olur mu? Sürekli bilgi kirliliği var. Elimizden gelen hasar tespiti yaptırmak ve bol bol dua edip Rabbimize sığınmaktır. Eğer bunlara rağmen yine enkaz altında kalacaksak bu kaderimizdir diye düşünüyorum. Sizce bu düşüncem doğru mu?
CEVAP 3: Allah Teâlâ geçmiş etsin, size sabır ve afiyet indirsin. Âmîn. Bu yaşadığınız gel git, bu büyük afetten sonra çok normaldir, endişe etmeyin. Bir zaman sonra geçer bunlar ve rahat edersiniz. Zihninizden böyle şeyler geçmesi de bir vebal değildir.
Rapor verilince de evinize dönersiniz. Bu günlerde böyle şeylerin konuşulması, sizin de etki altında kalmanız normal görülmelidir. Belki bir iki hafta daha ya da bir ay daha böyle kaoslu bir ortamda olabilirsiniz. Siz orada bunu çekiyorsunuz, biz İstanbul’da bile o kadar değilse de rahatımızın bozulduğu bir ortamda bulunuyoruz. Allah Teâlâ size hayatınızı bağışlamış, buna şükredin. Çok geçmiş olsun. NURETTİN YILDIZ