kafam iki elimin arasında
gözlerim kapalı
dişlerimi kırarcasına sıkıyorum
kin ve öfke boyumu aşmış
gözlerim nefretle bakıyor
karamsarlık taht kurmuş yüreğimde
hayata nasıl toz pembe bakarım
beynimi kemirirken bitmeyen sancılar
ve boynum da çözemediğim urganla
uyku uyumak,yemek yemek
yaşamak,gülmek ve ölmek
hepsi haram bana

inançlarım kemik gibi kırıldı
umut denen şey bende hiç olmadı 
hiç bir hayalim gerçekleşmedi
dertler denizine attılar beni
ben yüzme bilmem ki
soğuk dolunaylı gecelerde
iblisle sohbet ederim
bazen biz susarız
konuşmaya başlar devrilen şişeler
gözlerim kaymaya başlar 
her şeyi ikiz görmeye başlarım 
bir tek kendimi tek görürüm
yalnızlığım benim boynumdaki muskam 
yalnızlığım benim içtiğim sigaram 

asi bir rüzgar eser solumdan
bir toz tanesi gibi savrulurum
ne bir ceketim var 
ne de ellerimi ısıtacak bir eldivenim
sokak köpeklerinden daha yalnızım
sırtımda mezar taşları taşırım
ve yapma çiçekleri sulamayı çok severim
benim hiç oyuncağım olmadı 
hiç mutluluktan ağlamadım
benim hiç memleketim olmadı 
ben her zaman kendim sarmaya çalıştım
kanaması durmayan yaralarımı
ve tek bir yıldız kalmamıştı gökyüzünde 
ay saklanmış güneş gövde gösterisi yapıyordu 
tütünümde bitti
daha da yalnızım

hiç gülmeye hakkım yok mu benim
gülmekten öte yaşamaya
susmalarıma suçluluk duygusu
şiirlerime delilik diyorlar,desinler
söylenmemiş şarkı gibiyim
yarım bırakılmış şiir gibiyim
mutluluk maskesini takmışım
iyiyimler yamalamışım dilime
ve dostlarım,ahpaplarım
hepsi kanmış yalanıma
oysa hepsi tilkiden farksızdı
bu hayat bir oyun
ve ben hep o dışlanan çocuk 
benim bu yalnızlığım
doğuştandır ve sonsuzadır

Uğur Can Aksu