Ayşe Bayraktar'ın köşe yazısı
Aslında eski zamanlarda herkes İngilizler gibi yolun solundan gidiyordu. Bunun güvenlikle ilgili bir sebebi var.
Eski zamanlarda yolun karşısından gelenin dost mu, yoksa düşman mı olduğunu Anlamak mümkün değildi. İnsanların çoğu savunma ve silah kullanma amaçlı sağ ellerini kullandıkları için, yolun solundan gider, duvar diblerini tercih eder ve böylece sol taraflarını emniyete alırlardı. Sağ ellerini de silah ve kılıçlarını hemen çekecek şekilde hazır bekletirlerdi.
Yolun solundan seyahat, ilk defa 1300 yıllarında görüldü. Papa, Roma'ya gelecek hacıların yolda karmaşaya sebep vermemeleri için, yolun solundan gitmelerini söyler. Böylece bu uygulama resmileşti ve asırlar boyu böyle devam etti.
18. yüzyılın sonlarında ABD'de birçok atın çektiği posta arabalarında, sürücü koltuğu yoktu. Sürücü en arkada ve soldaki atın üstünde oturuyordu. Bu da yolun solundan gidildiğinde karşıdan geleni ve yolun kontrolünü zorlaştırıyordu. Bu zorluk sebebiyle ABD'de trafiğin sağdan işlemesi yönünde karar alındı.
Fransız İhtilali sırasında, ihtilalin liderlerinden Maximilien Robespierre, Katolik kiliseye meydan okuma amaçlı, Parislilerden yolların sağından gitmelerini istedi.
Solak olan Napolyon da, ordularındaki ikmal arabalarının yolların sağından gitmeleri emrini verdi ve ele geçirdiği her ülkede de bu uygulamayı başlattı.
İngiltere, Amerika ve Fransa’nın aksine yolun solundan gitme alışkanlıklarını sürdürdüler. Avustralya, Hindistan gibi tüm işgal ettikleri ülkelerde bu alışkanlıklarını devam ettirdiler. İngilizler'de Amerikalılardan farklı olarak sürücü, arabanın üstünde ve sağında oturuyordu.
Modern araba teknolojisinin gelişmesi ile bu gelişimin dünyada öncüsü olan ABD'de sürücü koltuğu ve direksiyon sağdan gidişe uygun olarak sola konuldu ve dünyanın birçok bölgesinde bu şekilde yaygınlaştı.
Ancak İngiltere'de ve sömürgelerinde, trafik akışı soldan akmaya devam etti. Yollar ve araçlar bu uygulamaya göre yapıldı. Buna İngiliz inadı ve kibri diyebiliriz.
