Recep Akakuş'un köşe yazısı.
A- OSMAN VE ORHAN GAZİ DEVRİNDE (1299-1361): 1299 yılında İnegöl, Turgut Alp eliyle feth edilince –Oğuz töresine göre-Osman Bey, Turgut Alp ve aşiretine Uludağ ve Domaniç dağlarının İnegöl Oavası’na bakan yamaç ve plato bölümlerini dirlik olarak vermiştir.
Turgut Alp ve aşireti, merkezi Genci Köyü olan bu yöreye yerleşmiş; İnegöl yöresinin emniyet ve güvenliğini buradan aldığı tedbirler ile sağlamştır.
Babasultan Köyü’nde ikamet eyleyen Geyikli Baba’ya karşı derin sempati besleyen Turgut Alp, Geyikli Baba’yı, Orhan Gazi ile tanıştırmış ve karşılıklı ziyarette bulunmalarını sağlamıştır.
Turgut Alp ve aşiretinin yerleştiği yöre, “Turgut-Eli” diye anılmış; Bursa – Darphanesi’nin ihtiyacı olan odunları temin etme imtiyazı, Turgut Alp’in aşiretine verilmiştir . Bu nedenle “tekâlif-i divaniye” adı verilen devlet vergisini ödemekten de Turgut Alp’in aşireti, muaf tutulmuştur.
Diğer yandan Osman Bey’in oğullarından Pazarlu Bey ile Turgut Alp’in oğlu İlyas Bey, Kütahya Harlak ve Oylat Ilıcası ile yakından ilgilenmişler, ayrıca Ağıllıkaya Derbendi civarında yer alan Cevher Lala=Maden Emini Karyesi sınırları içinde yer alan maden yataklarının işletilmesi ile de yakînen meşğul olmuşlardır.
Osman Gazi’nin oğullarından Çoban Bey ise fetih sonrasında İnegöl coğrafyasında yapılan hayvancılıkla ilgilenmiştir. Günümüzde “Alibey Köyü” ismiyle anılan Su-Sığırlık Karyesi merkez olmak üzere; yılın üç mevsiminde sulak ve de bataklık olan İnegöl Ovası’nda camus adı verilen büyükbaş manda cinsi hayvan yetiştirilirken günümüzde Alanyurt ismi verilen Adabînî=Sığırtmaçlı Karyesi’nde de kara sığırı adı verilen büyükbaş hayvan yetiştirilmiştir.
Günümüzde Yenice Beldesi adını taşıyan yörede de beylik koyunları yayılmış ve bu yöre, tahrir defterlerinde hükümdar hassı olarak tescil edilmiş ve Çoban Karyesi olarak isimlendirilmiştir.
Açıkça görülüyor ki Osmanlı’nın kuruluş devrinde İnegöl’ün ekonomik yapısını oluşturan düâyen kişiler, Osma Bey’in oğullarından Pazarlu ve Çoban beyler ile birlikte Turgut Alp’in oğlu İlyas Bey’dir.
Bir diğer husus ise Orhan Gazi (1326-1361) devrinde kırsal kültürü yaşam biçimi olarak benimsemiş olan Babî Geleneği İnegöl coğrafyasına hâkim olmuştur.
Diğer taraftan doğan, şahin ve atmaca cinsi yırtıcı kuşların beslenip eğitilmesiyle ilgili kayabaşılığı ve pâzdârlık ismiyle ekonomik nitelikli bir meslek ortaya çıkmıştır.
Sarıpınar, Doğanyurdu köyleri ile Ulular Kayası, Özçe Kaya, Akkaya, Karacakaya, Mindos kayaları, Doğanca ve Çakırca çiftlikleri bu tür yırtıcı kuşların, üretildiği ve de beslenip eğitildiği yerler olmuştur.
Kestane, ceviz, fındık ve elma cinsi meyvalar bu dönemin ekonomik yapısını renklendirdiği gibi tarihî ipek yolunun Bursa ayağı üzerinde yer alan Kulacahisar ve Akhisar kaleleri ile bağlantılı olan İnegöl’ deki “Nakkarezen Çiftliği” ne uğrayan ticaret kervanları da İnegöl ekonomisinde son derece önemli rol oynamıştır.
RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN
DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN
AYHAN BAYRAKTAR