11-Bir insanın bir hatasını görünce onun önceki güzelliklerini yok saymamız adalet değildir. Hatasızlık mümkün olmayacağına göre, idealimiz hataları iyiliklerinden az olan insan olmaktır.

Bu realiteye daha uygundur. Ayıpsız insan yerine az ayıplı, ayıpları giderilmiş insan aramalıyız.

Mesela çocuğun yalan konuşması düzeltilmesi gereken bir hatadır. Çocuğu ikinci yalanlara zorlayacak, aceleci bir işlem yerine sabırla ve dua ile yol almak daha bereketli sonuçlar getirir.

Ayıpsız insan yerine az ayıplı, ayıpları giderilmiş insan aramalıyız. Mesela çocuğun yalan konuşması düzeltilmesi gereken bir hatadır.

Çocuğu ikinci yalanlara zorlayacak, aceleci bir işlem yerine sabırla ve dua ile yol almak daha bereketli sonuçlar getirir.

12-İdealist tutumlar hatalıdır.  Her insan farklıdır. Ağaca şekil verildiği gibi insana da şekil verilmesini beklemek doğru değildir.

 Asgari şartlarda bir seviyeyi tutturduktan sonra herkesi olduğu gibi kabul etmek gerekmektedir. Kadını kadın olarak görmek, erkeği erkek, çocuğu çocuk, yaşlıyı yaşlı görüp, öyle bakmak başarmak için önemlidir.

13-İnsanı düzeltmenin en kestirme yolu, hatasına sebep olan çevresinin düzeltilmesidir. Çevre, arkadaş hata üreten unsurlardır.

14-Her insan kendi hatasından mesul tutulmalı; hatalar için çete gözlüğü kullanmak düzeltme ihtimalini düşürür.

15-Hatadan dolayı terk edilmesi gerekene uygulanan terk, tamamen bağı koparma tarzında olmamalıdır.

Her an dönülebilecek mesafede durmak en uygun olandır. Bunu tepkide aşırılık olarak da yorumlayabiliriz.

16-Hataların önemli sebeplerinden biri de iyi örneklerin göz doldurmuyor olmasıdır. Hatayı düzeltmeye çalışırken, iyi olduğuna inandığımız örneklerin takdiminde yarar vardır.

17-İyi bir düzeltme ve tekrarlamayı önleme, hatanın sebeplerinin de araştırılması ile mümkün olur. Hırsızlık türü suçlar işleyen çocuğun, neden çalmaya meylettiği araştırılmadan kalıcı düzeltme yapılması bir anlam ifade etmez.

18-Bilhassa çocuklar için, onların hatasını anlamalarını sağlamak ıslah için önemli bir yardımcıdır.

19-İstişare etmeyi bilmek şarttır. Her şeyden anladığını, sözünün muhakkak tesir edeceğini zannedenin tuttuğu hata, konuştuğu bir başka hata olabilir. Hatayı bilenler çoğaldıkça sıkıntı büyüyecektir.

20-Bir insanın hatasını kabullenip, düzeltme gayreti içinde olmasını onun adına bir iyilik olarak görmemiz gerekir.

NURETTİN YILDIZ