Sırça bir ses yankılanıyor
Taş duvarların ardından
Cam kırıkları gibi batıyor yüreğime!
Acıtıyor içimi, paramparçayım şimdi!
“Müminler ancak kardeştirler.”
Bir ayet sıcaklığı sarıyor bedenimi
Uzak diyarlardan kardeş sesleri
Çığlıklar yedi kat semada!
Masum gözler süzüyor ümmeti
Tertemiz bedenler karışıyor toprağa
Ey kardeş! Şimdi Neredesin?
Yakıyor alçaklar, tüm hayallerimi
Zalimler birer sırtlan sürüsü!
Ayırıyorlar başımı gövdemden
Sen seyreder ve susarken!
Ey Resulullahın ümmeti! Ben ölüyorum
Çocuklarım birer birer sarılıyor
Meleklerin serdiği bembeyaz kefenlere
Hani kardeştik ya! Ağlıyorum merhametimden
Kirpiklerim tel tel kan şimdi!
Gözyaşlarım sizler için! Zira ben şehidim.
Sabırla bekleyeceğim sizi! Mahşer gününde
Ne zaman tekbir olacaksınız? Allahuekber!
Ey iman edenler! İman ediniz.
Kurtuluş ve Felah mı istiyorsunuz?
O halde kardeş olunuz!!!!
KARACAALİ ‘DEYİZ
Gemlik Karacaali’deyiz
Dostlarla hep birlikteyiz
Ilık bir meltem esiyor
Oltalar ümide atılmış
Sabırla bekliyor balıkçılar
Deniz masmavi çarşaf
İskelede cafcaflı yatlar
Sahil çepeçevre sessiz
Soğuk beton kaldırımlar
Köy de usulca gezerken
Sevgiyle atılıyor adımlar
Gemlik Karacaali’deyiz
Dostlarla hep birlikteyiz
Sıcak bir zaman geçiyor
Maziye doğru yolculuk
Anılara demlenmiş sohbet
Gecenin en ortasındayız
Kahvaltının tadı bir başka
İçimizde kıpır kıpır heyecan
Güzel bir hatıra olsun diye
Son sürat geçiyor zaman
Gemlik Karacaali’deyiz
Dostlarla hep birlikteyiz
Güzel bir günden sonra
Deniz kokusu yüreğimizde
Maziye bir yaprak şimdi
Dönüşe doğru yolculuk
İçimizde ince birer sızı
Ya nasip! Gelecek zamana
Yıllara evrilmiş yarenlik
Çıkarsız bir dostluğun adı
Kalbimizde her daim esenlik
Dilimizde güzel bir dua
Hiç bitmesin bu dostluk güzellik
ALİ ZİYA