Karanlık bir gece; Nefsimle savaştayım

Maziyi tarıyorum ,hafızamı kazıyarak

Hesaplaşma zamanı şimdi!

Günahlar kusurlar ayıplar uçuşuyor

Kavgam var! Kendimle kıran kırana

İzliyorum geçmişimi tüm yalınlığıyla

Acziyetimi hissediyorum şimdi! 

Yazık !Gafletle geçen günler ;gelmez ki geri

Gözyaşlarım samimiyetle tanışıyor ilk defa

Yarabbi! Ben pişmanım keşke yapmasaydım

Tövbe kapısı ardına kadar açık biliyorum

Rahmetine ve Merhametine sığınıyorum

Affet ve bağışla !yakarış sadece sana

Pişmanlıktan irkiliyorum şimdi!

Maziyi ‘an be an ‘anıp arınırken

Bildiğimi zannettiklerim ne kadar yavan

İlkten baştan içten ve candan öğrenirken

Anladım ki İhlasla yaşamak lazım esasen

Zaman hızla akıyor, hazırlıklı olmak her an  

Ölüm ne kadar yakın şimdi!

Üstüme çöküyor ağır yüklü duvarlar

Altında kalıyorum günah yığınlarının

Eziliyorum birer birer virane yıkıntılarda

Ben kalksam ve dirilsem, imanımla yükselsem

Ağlamalıyım samimice; boş geçen günlere saatlere

Yeniden doğmalıyım iyiliklere!

Kar beyaz bir sayfa açmalıyım şimdi!

Hücrelerim oda oda yanıyor

Bedenim günahlarla tanışık

Aklım fikrim ziyana bulanmış

Ruhum da ölçek ölçek deprem

Kalbim işlenenlerle lekeli

Gözlerim puslu görüyor herşeyi

Ağır aksak yürüyor ayaklarım

Alnımız secdeden ne zamandır uzak

Dilimizde hanidir dualar eksik

Kulaklarımız tıkalı güzel sözlere

Baştan aşağı yanlışlar donatılmış

Uçurumun kenarındayım şimdi!

Ey zavallı nefis! Ne zaman uslanacaksın?

Hadi artık yeter! Nerde gerçek Tövbeler ?

Ötelerden kapılar ardına kadar açık

Ümit ve korku arasında bir yerdeyim

Fırtınalar esiyor içimde!

Çığlık çığlığa günahlar !

İlmik ilmik örülüyor iyilikler!

Yarabbi! Ben pişmanım keşke yapmasaydım

Tövbe kapısı ardına kadar açık biliyorum

Rahmetine ve Merhametine sığınıyorum                                                         

Çokça affedensin. Affetmeyi seversin.

Affet ve bağışla! Yakarış sadece sana. Âmin.

 

NURDAN BİR YÜZ

Göğe yükselecek gölgeme

Mavi bir kumaş biçtiler!

Günahlarla dolu heybeme

Beyaz bir tövbe diktiler!

Alnıma vurulan secdeme

Nurdan bir yüz sürdüler!

Titrek kısıklanmış sesime

Yüksek bir sevda dediler!

Affedilme ümidi hayalime

Haktan bir ayet düştüler!

Gözyaşı istilası gözlerime

Aşktan bir rahmet verdiler!

Lekelenmiş mahzun kalbime

İlmik ilmik sevgiler ördüler!

Zikre hızla çöken dizlerime

Aydınlık bir güç yüklediler!

Yıldızlar yakalayan ellerime

Ayıplarımı doğrayıp kestiler!

Kıyamadığım ayça güllerime

Peygamber kokusu serptiler!  

 

ALİ ZİYA