Bu zât, Çelebi Sultan Mehmet (1413-1420), Sultan II. Murad (1421-1451), Fatih Sultan Mehmed (1451-1481) ve Sultan II. Bayezid (1481-1512) devirlerinde uzun yıllar devletin en üst kademelerinde hizmet vermiştir.
Devşirme kökenli olan bu İshak Paşa, Yıldırım Bayezid’in (1389-1402) ünlü akıncı komutanlarından Üsküp fatihi ve de Üsküp’ün ilk sancak beyi, Paşa Yiğit’in manevî evladıdır.
Paşa Yiğit tarafından eğitilen ve manevî evlat edinilen bu İshak Paşa, ilk yıllarında “Gazi İshak Bey” olarak şöhret bulmuş ve manevî babası Paşa Yiğit’ten sonra Üsküp sancak beyi olmuştur. Zeki ve becerikli bir akıncı olarak yetişen Gazi İshak Bey, devşirme kökenli, ilk beylerbeyidir.
O’nun beylerbeyi oluşuyla Osmanlılarda devşirme kökenlilere, beylebeyi ve de vezir olma yolu açılmıştır.
Vezâret pâyesi aldıktan sonra “Gazi İshak Bey” yerine: “Mühtedî İshak Paşa, Sarı İshak Paşa, Alaca İshak Paşa, Dessâs İshak Paşa” gibi.. lakaplar almış; Sultan II. Murad devrinde 1435-1437 yılları arasında ilk defa sadrazam olmuştur.
Fatih Sultan Mehmed devrinde 1453-1454 ve 1471-1473 yılları arasında olmak üzere iki defa daha sadâret makamına getirilmiştir. Ünlü devlet adamarından devşirme kökenli Gedik Ahmet Paşa, bu Sarı İshak Paşa’nın damadıdır.
Bu zât,1488 yılında Karasi / Balıkesir sancak beyi sıfatıyla Osmanlı-Kölemen savaşlarına katılmıştır. Ancak Osmanlı ordusuna komuta eden Hadım Atik Ali Paşa ile ters düştüğünden yapılan muharebede Osmanlı ordusunun yenilmesine sebep olanlar arasında görülmüş ve sancak beyliğinden azledilerek İstanbul’da-Rumelihisarı’na hapsedilmiştir.
Çok ileri yaşta olduğu için hapis şartlarına dayanamayan Mühtedi İshak Paşa,1488 yılında Hakka yürümüş ve nâşı, Üsküp’te kendi adına yaptırmış olduğu türbeye değil Romanya coğrafyasında Babadağı’na bağlı Tuna Nehri kıyısında bir iskele kasabası olan İshakça’da toprağa verilmiştir. Mezarı, hâlen oradadır.
Mahallinde halk, kendisini “İshak Baba” olarak tanımakta ve de ziyaret etmektedir.
Dört Osmanlı Padişahına hizmet eden, sancak beyliği, beylerbeyliği, vezâret ve sadâret gibi en yüksek devlet hizmetlerinde bulunan Sarı İshak Paşa, devrinin vaz geçilmez kurt politikacılarından olduğu için Osmanlı hânedânının çok yakınında yer almış; Sultan II. Murad’a musâhiplik yaptığı gibi ölümünden sonra da Fatih Sultan Mehmed’in güdülemesi ile Sultan II. Murad’ın dul zevcesi ve Kastamonu Beyi İsfendiyar Bey’in torunu Hatice Alîme Sultan ile de evlenmiştir.
Asırlık bir çınar misali uzun yıllar yaşayan ve de devletin en üst makamlarında yıllarca hizmet yapan Sarı İshak Paşa, hırsı-pîrîliğinin esîri olmuş; siyâsî konjöktör gereği, öldüğünde nâşı, kendine âit türbeye konmamıştır.
Bu zâtın yaptırdığı hayrî eserlerden -Balıkesir’deki camisi hariç- diğerlerinin hepsi, Üsküp ve civarındadır. Üsküp’teki camisi, günümüzde “Alaca Camii” olarak bilinmekte ve Sarı İshak Paşa da halk arasında “Gazi İshak Bey” olarak anılmaktadır. Sağlığında kendi adına yaptırmış olduğu türbede, gününmüzde, İshak Paşa’nın küçük oğlu Deli Paşa, yatmaktadır. Üsküp’te en büyük cami ve külliye, İshak Paşa’nın büyük oğlu İsa Bey’e âittir.
RECEP AKAKUŞ Hocanın eserinden düzenleyip yayına hazırlayan
Ayhan Talha Bayraktar