Ateşkes biter bitmez siyonis terör devleti İsrail, emperyalist batılılardan aldığı destekle yine katliam yaptı Gazze'de. Ve birkaç gün içinde yüzlerce masum insanı öldürdü.
Minicik bir toprak parçasına, iki yıldır en gelişmiş silahlarla saldırıyor, on binlerce insanı katlediyor, geriye kalan Gazzeliler korkup kaçar diye hesap yapıyor.
Fakat evladını, anasını, babasını, arkadaşını hatta tüm ailesini kendi eliyle toprağa veren Gazzeli mücahidler kaçmıyor. Taş üstünde taş, yiyecek aş kalmayan toprağına sahip çıkıyor.
Sabrın, azmin, fedakarlığın, kahramanlığın, ölüme meydan okumanın ve imanın destanını yazdı ve yazıyor Gazze. Sonuç ne olursa olsun, Gazzeliler tarihe geçmiştir bu şekilde.
Siyonizm ve emperyalizme karşı, küçücük bir yarımada olan Gelibolu'da kazanılan Çanakkale zaferimizin benzeri bir destan yazıldı Gazze'de. Çanakkale ve Gazze şehitlerimize ve tüm şehitlerimize rahmet olsun.
Müslümanın insancıl duruşu, barışı ve sabrı bildiği kadar gerektiğinde; savaşmayı, kahramanlığı, kendisine meydan okuyanları ezip geçmeyi de çok iyi bildiğini tarih yüzlerce kez yazmıştır. En son 15 Temmuz Destanı'nında bu özellik, dünyaya tekrar gösterilmişti.
Ammavelakin, yazık bize ki, iki milyar müslümanın olduğu bu dünyada, 8-9 milyonluk İsrail 50 binden fazla masum müslümanı katlediyor ve biz hala buna dur diyemiyoruz.
Vah bize ki, iki milyar müslümanız fakat, büyük kısmımız müslümanca değil, batılı gibi bakıyoruz hayata.
Vah bize ki; hala birbirimizle didişip ayrışıyoruzda, "Allah'ın ipine hep birlikte sıkıca sarılın, yoksa düşmanlarınız sizi perişan eder" anlamında bizi uyaran Allah' ı duymuyoruz.
Vah bize ki; "müslümanlar kardeştir "diyen Kur'anımızı ve Peygamberimizi dinlemiyoruz ve 'bize ne Gazze'den, bize ne Suriye'den' diyebiliyoruz.
Vah bize ki, emperyalist - siyonist şerefsizlerin yazdığı senaryolara göre hayat yaşıyor, onlara hayranlık duyarken kendi tarihimizden, inancımızdan, kültürümüzden ve kardeşlerimizden uzak duruyoruz hatta eziklik içinde kıvranıp tiksiniyoruz.
Vah bize ki hala " Türk - İslam birliği kurmalıyız" diyenleri anlamaya bile çalışmıyoruz ama, 70 yıldır Avrupa Birliği'nin (AB) peşinden koşmamızı yadırgamıyoruz.
Vah bize ki; güya 8 Mart'ta kadınların gününü kutluyoruz fakat Gazze'deki on binlercesi katledilen kadınlardan veya Afrikada açlıktan ölen kadınlardan hiç bahsetmiyoruz. Kadın diyince batılı kadınlar veya batılı gibi yaşayan kadınlar kastediluyor demek ki. İşte buda, çağğğdaş dünyadır.
Bir avuçta olsa samimi müslümanlar, gerektiğinde ölümü öldüren müslümanlar var tabii ki, hepsini hürmetle selamlıyorum. Bu bir avuç samimi insan müslümanların ve dünyanın kaderini değiştirir mi, neden olmasın?
İmtihan dünyasında hepimiz bireysel imtihandayız. "Kafamızın yapısı ve kavgamız Hak için mi Batıl için mi? " sorusu dünyanın en önemli sorusudur. Gazzeli için de bizim için de ecel ve kıyamet yaklaşıyor.
MEHMET ARİF SELİM