Tren şefi –Tamam kardeşim ileri yerlerde bir sıkıntın olursa biz en yakın istasyona ambulans çağırırız diye söz verdi. Ben de doktora-Madem bana bu garanti veriliyor ben de yola devam etmek istiyorum diye cevap verdim.

Hemen çabucak benim kimlik bilgilerimden bir form doldurularak yolculuğumu sonlandırmak istemediğimim ve kendim rızamla yola devam etmek istediğime dair bir tutanak tuttular ve bende imzaladıktan sonra tren hareket etti ve yola devam ettik.

 Bir süre yol aldıktan sonra Erzincan’a yaklaştık sıkıntım biraz azaldı ama tam geçmedi. Mümkün mertebe bir şeylerle kendimi oyalayıp sıkıntımı azaltmaya çalışıyordum.

Erzincanı geçtikten sonra akşam oldu biraz bir şeyler atıştırdıktan sonra ilaçları aldım. Trenimiz bazen düz bir ovada yılan gibi kıvrılarak bezende tünellere girerek derin vadi ve akarsu boyunca ilerlemeye devam ediyordu. Vakit iyice ilerlemiş gece yarısı olmuştu.

Sıkıntım yine aynı devam ediyordu. Ben yine tren şefinin yanına gittim ve en azından Sıvasta ki istasyona bir ambulansın çağrılmasını ve en azından bir tansiyonuma bakılmasını istiyordum.

Erzincan da tren şefi değişmiş başka birisi yer almıştı. Yanına girip biraz sıkıntım olduğumu söyleyince hemen adımı sordu bende adımı söyleyince adam adeta köpürdü ve daha bana durumumu anlatmama fırsat vermeden küstah bir şekilde adeta kükreyerek –Kardeşim sen Erzurum da neden hastaneye gitmedin, neden yola devam ettin diye bana bağırmaya başladı.

 Ben sakin bir şekilde –Bakın beyim bir beni dinler misiniz durumumu izah edeyim diyemem kalmadan adeta azarlar gibi-Git kardeşim yerine otur ben seninle uğraşamam deyince benim de sabrım tükendi sert bir şekilde-Kardeşim sen nasıl sorumlusun önce insan gibi beni bir dinle sonra yine bildiğini yap ama çnce beni bir dinle dedim.

 Adam baktım hiç oralı olmuyor bağırmaya devam ediyor hatta kondüktörü çağırdı emir verir gibi-Al bunu ,ben bununla uğraşamam götür kompartımanına diye bağırdı.

Artık bende iyice sinirli bir şekilde bağırdım-Kardeşim ben senden bir şey istemiyorum en yakın istasyonda bana tansiyonuma bakacak bir ambulans istemenizi istiyorum dedim.

Adam halen aynı sertlikte konuşmasını sürdürmeye devam ediyor laftan anlamıyordu.-Devletin ambulansı seninle mi uğraşacak her istasyonda sana ambulans çağırmaya mecbur değiliz deyince ben artık iyice sesimi yükselttim ve adama-Bana bak dedim ben bu devlete sağlıkçı olarak gece demedim gündüz demedim dağ taş dere bayır aşarak 30 yıl hizmet ettim bu devlet benden bir istasyonda durumumu kontrol etmek için bir ambulansını mı esirgeyecek bir ambulans çağırmak sana o kadar zor mu geliyor, parasını sen mi ödüyorsun diye çıkıştım, devamla eğer sen beni insan gibi dinlemez Sivas’ta istasyona bir ambulans çağırmasan seni Ankara ya varınca gar müdürlüğüne ve DDY Genel müdürlüğüne şikayet edeceğim   ve de gazeteye yazacağım diyerek basın kartımı çıkarıp gösterdim.

Bir an ne diyeceğini bilemedi ama yine de ukala bir şekilde-Beni tehdit mi ediyorsun diye söylendi.Ben yine-Bakın ben sizi tehdit etmiyorum olan biteni durumumu sana anlatmaya çalışıyorum ama sen bir insan gibi adam gibi beni dinlemiyor yanından kovmaya çalışıyorsun dedim.

ASLAN TORUN