Murat Altın yazdı
Osmanlı Dönemi'nin önemli gezginlerinden ve yazarlarından Evliya Çelebi yaşadığı 17. yüzyılda dünyanın birçok yerini gezdi.
ASLEN KÜTAHYALI
Evliya Çelebi’nin babası 1534 yılında dünyaya gelmiştir. Babasının adı Derviş Mehmet Zıllî’dir. Derviş Mehmet Zıllî, saray kuyumcubaşı olarak çalışmaktaydı.Evliya Çelebi’nin babası 1534-1648 yıllarından yaşamıştır ve yaşamı boyunca sadece kuyumcubaşı olarak çalışmamıştır. Bunun yanında II. Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde birçok sefere de katılmıştır. Babası, sarayda hediyelik ve değerli eşyaların yapımından sorumludur. Evliya Çelebi’nin babasını değerli kılan diğer bir faktör ise Kabe’de bulunan altın olukları yapmasıdır.
Aslen Kütahyalı olan Evliya Çelebi, 25 Mart 1611 senesinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Doğum yerinin İstanbul Unkapanı olduğu bilinmektedir. Evliya Çelebi’ye verilen Evliya ismi ise babası tarafından verilmiştir. Babası, ona en yakın arkadaşının ismi Evliya Mehmet Efendi olduğundan dolayı bu ismi vermiştir. Eğitim hayatına önem veren Evliya Çelebi, ilköğretimini tamamladıktan sonra Şeyhülislam Hamid Efendi Medresesi’ne gitmiştir.
Bu medresede yaklaşık olarak 7 yıl eğitim almıştır. Burada ki eğitimini tamamladıktan sonra Enderun eğitimine başlamıştır. Enderun’da ki eğitimini de tamamlayan Evliya Çelebi, daha sonra babasından kuyumculuk alanına dair birtakım bilgiler öğrenmiştir. IV. Murat döneminde ise Has Kiler’de görev alan Evliya Çelebi, musikiye oldukça ilgi göstermekteydi. Çelebi, mükemmel derece de akıcı konuşmaları ile dinleyenleri mest ederdi. Bu nedenle birçok kez padişahın huzuruna gelerek onu motive edici konuşmalar yapardı.
SAVAŞ DA BİLE NOT ALDI
1638 yılında Sipahiler bölümüne girmiştir. Hayatı boyunca birçok görevde bulunan Evliya Çelebi, gezmeyi oldukça fazla severdi. Bu nedenle bazen savaşlara katılır ve gördüğü her şeyi not ederdi. Her ne kadar devlet için önemli görevlerde bulunsa da gezmekten asla vazgeçmemiştir. Ölüne kadar Osmanlı Devleti’nin fethettiği bütün toprakları gezmiştir.
EVLENMEDİ GEZDİ
Evliya Çelebi, hayatı boyunca evlenmemiştir. Tüm hayatını seyahatname adlı eserine adayan ünlü seyyah, Türk Tarihi açısından önemli bir eseri bizlere kazandırmıştır.
Evliya Çelebi, daha genç yaşlarında gezmeye meraklı biri olarak kendini göstermiştir. Bu ünlü seyyahın yapmış olduğu birçok seyahat bulunmaktadır. İlk seyahatini ise İstanbul çevresinde gerçekleştirmiştir.
EVLİYA ÇELEBİ’NİN DİĞER SEYAHATLERİ:
- İzmit, Bursa ve Trabzon (1640)
- Azak Kalesi Seferi (1641)
- Girit Seferi (1645)
- Erzurum (1646)
- Rumeli illeri, Van ve İran (1650)
- Macar Seferi (1657)
- Çanakkale, Gelibolu ve Bursa (1658)
- Romanya (1659)
- Varad Seferi, Sofya ve Bosna Eyaleti (1660)
- Belgrad ve Erdel (1661)
- Nemse Seferi, Budin, Macaristan, Peşte ve Eğri (1663)
- Eflak, Erdel, Buğdan, Viyana ve Kırım (1665)
- Kafkasya, Dağıstan ve Hazar kıyıları (1665-1668)
- Edirne, Selanik, Gümülcine, Mora, Tesalya ve Girit (1668)
- Rodos Adaları, İstanköy, Sisam, Sakız, Maraş, Adana, Antep, Şam, Kilis, Hicaz, Mısır, Habeşistan ve Sudan (1671)
SEYAHATNAME
Hayatı boyunca gördüğü yerleri kağıda aktarması üzerine seyahatname adlı eserini ortaya çıkaran Evliya Çelebi, gezmeyi asla ihmal etmemiştir.
SEYAHAT YA RESULELLAH!
Evliya Çelebi, rüyasında Ahi Çelebi Camii’nde olduğunu görür. Cami içerisinde oldukça kalabalık bir cemaat bulunmaktadır. Bu cemaatin önünde ise peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) yer almaktadır. Peygamberimizin (s.a.v) yanında tüm ashab da bulunmaktadır. Evliya Çelebi, peygamberimizden (s.a.v) şefaat dilemek için yaklaşmak ister ancak buna cesaret etmekte zorlanır. Sonunda cesaretini toplayıp peygamber efendimize yaklaşır ve “şefaat ya Resulullah” demeyi planlarken heyecanla “seyahat ya Resulullah” der. Bunun üzerine Evliya Çelebi’nin gezi hayatı başlar.