Gazetelerin ve internet sitelerinin üçüncü sayfalarında hep göze ve gönlümüze hoş gelmeyen haberlerle anılan inegöl’ümüzde güzel şeyler oluyor.22 Şubat 2025 cumartesi günü İnegöl Belediyesinin düzenlediği Halk Bilimi çalıştayına katılmaktan ve ‘’kentlilik bilinci ve kent estetiği’’ konularında fikirlerimi beyan etmekten onur duydum. Bu çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçen başta Belediye Başkanımız Alper Taban beye ve İnegöl Belediyesinin değerli ekibine,katılımcılara çok teşekkür ederim. Geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi boş ve gereksiz tartışmalar yerine bu türden çalışmalara daha çok önem vermeliyiz. İnegöl’ün Kent kültürü ve kent iklimini bilim, kültür, sanat,çevre,gençlik,spor çalışmalarından oluşturmalıyız.
Çalıştayda bir çok konuyu ele aldık şehirde yaşayanlar la, şehirde bulunanları bir şehirli (kentli) ortak paydasında buluşturmak. İnegöl’ümüzde kentlilik bilincini arttırmak İnegöl’e özgü bir Kent Kültürü oluşturmak. Bu kente yaşayanların kendilerini bu kente ait olduklarını hissetmelerini nasıl sağlarız bu soruların cevaplarını aradık. Eskiden beri İnegöl’e Anadolu’nun İstanbul’u yada küçük İstanbul derlerdi. Bugünlerde İnegöl bırakın yurt içi göçlerle gelmiş seksen bir ilden misafirleri 38 farklı ülkeden gelmiş insanlara da kucak açmış bir kent durumundadır. Çağımızın imaj ve algı çağı olduğu gerçeğinden hareket edersek şehrimize çok haksızlık yaptığımızı düşünüyorum. 400.000 nüfuslu kentteki yaşanan adli olayları sürekli ön plana çıkarmak İnegöl imajına da İnegöllü imajına da zarar vermektedir. İlçe olduğumuz için nüfusa karşılık düşük olan emniyet görevli sayısını düşünürsek adli suçların oranlarının oldukça düşük olduğu sonucu görülecektir.
Kentlilik bilinci oluşumunun başlıca koşulu ise bireylerin yaşadıkları kent ile anlamlı ve güçlü bağlar kurabilmeleri ve kendilerini yaşadıkları kentin bir parçası gibi hissetmeleridir.Kentlilik bilinci kapsamında kentler için öngörülen üç temel yaklaşım ön plana çıkmaktadır.
1- Kentin tarihi ve kültürel değerlerinin farkına varmak.
2- Kentin fiziksel kültürel ve sosyal dönüşümünü gerçekleştirmek.
3- Kente aidiyet duygusunu hissederek kenti sahiplenmek.
Kentlilik bilinci aynı zamanda kentlerin krizlerle başa çıkmasına da katkıda bulunabilir kent sakinleri doğal afetler, sosyal toplumsal sorunlar veya diğer acil durumlar karşısında dayanışma gösterebilirler. kent bilinci kriz zamanlarda toplumun daha hızlı bir şekilde toparlanmasına yardımcı olabilir, dirençli kentler oluşturabilir.
Yüksek sesle düşününce bir İnegöl kimliğimiz varmıdır, bu şehirde yaşayan herkes bu kente karşı aidiyet duygusu yaşıyor mu. Bu kentte yaşayan insanlar kentin yönetimine karar süreçlerine ne kadar katılabiliyor. Kentin sakinleri ‘’Anlatılmaz bir aşkı yüreğinde taşımak.İnegöl’de yaşamak ,İnegöllü yaşamak’’ gibi İnegöl sevgisini dile getiren bir slogan da buluşabiliyor mu ? Bu kentte sosyal hayat ve buna ait kurum kuruluşlar varmıdır. Neden organizedeki beyaz yakalılar veya İnegöl de kazananlar Bursa da ikamet ederler. Kentimizde düşünen üreten nitelikli insanlara değer veriliyor mu?Şehrimizi sembolize eden anıtsal bir yapımız neden yok (Paris –Eyfel Kulesi gibi) Kent estetiğine ne kadar önem veriyoruz. Şehir mobilyalarımız ve sanatsal yapılarımızla kent kimliği oluşturabiliyormuyuz? Kentteki yaşamımızı etkileyecek kararlara tepki gösterebiliyormuyuz? Kentsel hizmetlerden yararlanma ve örgütlenme düzeylerimiz ne durumda? Kent içi ulaşım görevleri, yerel esnaf ve AVM ler, küçük alışveriş merkezleri, pazar esnafının tutum ve davranışları kent kültürümüze uyumlumu .İnegöl’ün güzelliklerini ne kadar öne çıkarabiliyoruz ve güzelliklerimizi ülke gündemine ne kadar taşıyabiliyoruz.
ANLATILMAZ BİR AŞKI YÜREĞİNDE TAŞIMAK.
İNEGÖLDE YAŞAMAK , İNEGÖLLÜ YAŞAMAK.
Allahın rahmeti, bereketi ve mağfireti bu Ramazan ayında sizlerle olsun. Dualarınızın kabul olduğu ,gönlünüzün huzurla dolduğu, kan ve gözyaşının dindiği bir Ramazan diliyorum.