Recep Akakuş yazdı
İnegöl yakınında ruhaniyet kokan komşu üç köy, geçmişte İnegöl ilçe sınırları dâhilinde olduğu halde 1839 yılında yayımlanarak yürürlüğe konan ferman sonrası İnegöl’den koparılmıştır.
Tanzimat Fermanı’ndan sonra oluşturulan yeni idari yapılanma sırasında ilçe sınırları dışında bırakılan bu üç köyden biri; Baba Sultan Köyü, diğeri Akbıyık Köyü ve bir diğeri de Aksu Köyü’dür.
Günümüzde Baba Sultan ve Aksu köyleri, Bursa ili’ne bağlı Kestel ilçe sınırları içinde yer almaktadır.
Akbıyık Köyü ise Bursa-Yenişehir ilçe sınırları içinde bulunmaktadır.
İnegöl yakınında ruhaniyet kokan, bu komşu üç köyün; İnegöl ile tarihi, kültürel ve sosyal bağı çok güçlüdür.
Hatırlanacağı üzere Osman Gâzî, 1299 yılında Bilecik, Yarhisar ve İnegöl’ü fetih ederek Osmanlı Devleti’nin kuruluş temellerini atmıştır.
Bu sebeple İnegöl, Osmanlı Devleti’nin doğuşuna ve de kuruluşuna beşik olmuştur.
Diğer yandan Osman Gâzî’nin yeğeni ve ağabeyi Savcı Bey’in oğlu Baykoca, 1284 yılında Ermeni Beli’nde İnegöl Tekfuru Nikola tarafından kurulan pusuda şehit düşmüştür.
Osmanlı’nın ilk şehidi olarak Baykoca, Hamza Bey Köyü’nde toprağa verilmiştir. Baykoca’ya ait hatıra mezarı, Hamza Bey-Köyü’ndeki Mehmed Bey Camii giriş cephesinde ve yol kenarında bulunmaktadır.
Adı geçen camiin bânisi Mehmed Bey, Hamza Bey’in beşinci kuşaktan torunu olup Yavuz Sultan Selim’in Mısır Memluklarına karşı 1516 yılında yaptığı Mercidabık Savaşı’na, Amasya Sancak Bey’i olarak, katılmış ve bu muharebede şehit olmuştur.
İnegöl, Osman Bey adına yakın silah arkadaşı Turgut Alp tarafından fethedilince burası, töre gereği, Turgut Alp’e dirlik olarak verilmiştir.
Şu kadar var ki, Turgut Alp, İnegöl şehir merkezi yerine şimdilerde kendi adıyla yâd edilen Gence Köyü’ne yerleşmiş.
Turgutalp, yaşadığı devrin, Ebdâllerin’den yani dünya hayatını, ölüm ötesi hayatla değiştirenlerden Baba Sultan’a -bir diğer adıyla Geyikli Baba’ya intisap eylemiştir.
Geyikli Baba ise, müritleriyle, bugünkü Baba Sultan Köyü civarına yerleşmiş ve Babi Geleneklerine göre irşat ve tebliğ hizmetlerini sürdürmüştür.
Münzevî bir hayat süren Baba Sultan, şehir hayatına iltifat etmemiş ve Orhan Gâzî tarafından yapılan teklife rağmen İnegöl’ü dirlik olarak kabul eylememiştir.
Muhtemelen bu eğilimin etkisinde kalan Turgut Alp de İnegöl şehir merkezini ikamet yeri olarak tercih eylememiş, Gence Köyünde oturmuş ve sarayını da Babaylar/Baba Sultan Köyü’nde inşa eylemiştir.
Baba Sultan vakıfları arasında yer alan kestaneliklerin, Saray-Altı mevkiinde gösterilmesi ve tescil işleminin, buna göre yapılmış olması, bu gerçeğe işaret eylemektedir.