Akşamın ziyası dökülmüştü güne,
Başı omzumda,
Gözleri gözlerimde,
İşte bilirsiniz…
Romantik bir gece,
Yakamozlar içinde.
***
Sonra birdenbire yüzüme bakarak,
Odun! Dedi,
Öylece, acı acı gülerek işte…
Şaşırmıştım,
Afallamıştım,
Anlamamıştım.
Nereden bilebilirdim ki?
Kızdım, için için kendimce.
***
Ve geçen şu kısacık zaman içinde,
Bu ses…
Onun, duyduğum selası.
Meğer doktora gittiğinde,
Doktor, hastalığını söylemiş
Oda benden gizlemiş işte.
“Odun” derken,
“O gün” demek,
Bugünü anlatmak istemiş.
***
Ve herkes gitti artık,
Bir imam bir ben kaldım.
O odunun üstüne,
İsmini ne yazık ki,
Ben yazıp,
Hocanın talkımı için,
Tüm bedenim ağlayarak,
Oradan uzaklaştım.
***
Ben o odunu,
Aşkın,
Mukaddes toprağına sapladım.
Bekir AYDOĞAN