Recep Akakuş yazdı

1509 yılında, başta İstanbul olmak üzere tüm Anadolu ve Balkan coğrafyasını derinden etkileyen ve halk arasında ‘‘ kıyamet-i suğra =küçük kıyamet’‘ diye anılan ve 45 gün süren korkunç bir deprem vuku bulmuştur.

Başta İstanbul’un surları olmak üzere; birçok cami ve mescid yıkılmış ve İstanbul’da beş bin kişi ölmüştür. Hatta geçici olarak Sultan II. Beyazıt, İstanbul’u terk etmiştir.

Şüphesiz bu dehşet verici tahribattan İnegöl de nasibini almıştır. 1510 yılında Sultan II. Beyazıt (1481-1512), yeni bir tahrîrât yaptırarak durum tespiti cihetine gitmiş; depremin meydana getirdiği korkunç tahribatın izlerini silmek üzere; yeni mâlî düzenlemeler yaptırmıştır.

İNEGÖL CAMİ-İ KEBİR MAHALLESİ

İşte bu dönemde Sinan Bey, İnegöl’de yeni bir imar hamlesi başlatmıştır. Yıldırım Beyazıt (1389-1402) tarafından Niğbolu zaferi’nden sonra 1396 yılında inşâ ettirmiş olduğu ‘‘İnegöl Cuma Camii’‘ çevresinde oluşan ve de ‘‘Cami-i Kebîr Mahallesi’‘ diye anılan yeni mahalleyi, Merkez mahalle’den ayırmış ve Merkez mahalle’yi yeni baştan imar etmiştir.

Bu cümleden olmak üzere, Sinan Bey, 1396 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılarak hizmete konmuş olan Yıldırım Beyazıt Hamamı’nın güney tarafına kendi adına ikinci bir hamam daha yaptırarak hizmete sokmuştur.

Ayrıca Sinan Bey, İnegöl’ün fethinden bu yana Merkez mahalle’nin mescidi olarak kullanılan “Zaviyeli Mescid” in karşısında yer alan geniş saha üzerine kendi adına yeni bir mescid ve de yeni bir sıbyan mektebi inşâ ettirmiştir.

İnegöl’ün fethinden bu yana içinde mescidi de olan bu tekke ve zaviyeyi Sinan Bey, yeni baştan imar et miştir. Zaviyeli Mescid görevlisinin ücretini karşılamak üzere de ;biri, fırın olmak üzere ,dört adet de dükkân inşâ ettirmiştir.

Orhan Gâzî tarafından -evvelce- buraya tahsis edilmiş olan ‘‘hizmet dirliği’‘nin, Noktacı Kāsım Efendi tekke’sine tahsis edilmesini sağlamıştır. Gerçekleştirdiği bu imar hareketinden sonra kendisine mülk olarak verilen Îsâören köyü ‘nü ve Koçi köyü’ndeki arazisini, tesis ettiği hayrî eserlerin işletilmesi için vakfetmiştir.

Ayrıca Sinan Bey, Yenişehir Köprü Hisar‘da bir zaviye ve Bursa Muradiye semtinde “ Beşikçiler “ de bir mescid ve bir de “halvetî tekkesi” inşâ ettirerek halkın hizmetine sunmuştur.

İNEGÖL’ÜN İLK 4 MAHALLESİ

1510 tarihli yazım ve tahrire dayalı olarak yapılan geniş imar faaliyetinden sonra; İnegöl kasaba merkezi, mâlî yönden, dört mahalle olarak dizayn edilmiştir.

Merkezî yerleşim alanı, ‘‘Sinanbey Mahallesi’‘ adını alırken mâlî yönden “tekâlîf-i dîvâniye” adı verilen devlet vergisinden muaf tutulmakta olan “İmaret-i İshak Paşa Cemaati’‘ de bundan böyle vergiye tabi tutulmuştur.

“Ehl-i Vezâif“ ismi de verilen İshak Paşa Cemaati’nin yerleştiği ticaret ve sanat erbabının oturduğu imaret çevresi de mâlî yönden yeni bir mahalle olarak değerlendirilmiştir. Noktacı Kāsım Efendi Tekkesi’nin çevresinde oluşan ve ‘‘Yenice ‘‘ismiyle anılan mücavir alan da mahalle statüsünde değerlendirilerek İnegöl kasaba merkezine dâhil edilmiştir.

ŞABAN VE ARAP DEDE

Mezar ve merkadlarının yerleri kesin olarak bilinmemekle birlikte başta Sinan Bey olmak üzere; İnegöl yönetiminde etkin rol almış olan Şaban Dede ve Arap Dede gibi zevat, Sinan Bey Mahallesi’nde ebedî uykularını uyumaktadır.