Yeni yaşam tarzı insanı, insanlığı aşama aşama yok ederken çok erken oldu "insana" ihtiyaç. Şimdilerde nitelikli insan yetiştirmek için büyük bir gayret içindeyiz, yarışıyoruz.

Nitelikli iş gücü, nitelikli anne, nitelikli baba, nitelikli çocuk, nitelikli okul...

Nitelikli, nitelikli, nitelikli...

Siyonist ve seküler politikaların bir neticesi olan ve insanın özünden, mayasından uzaklaştıran yeni yaşam tarzı bu "ÖZ"den bahsetmeyi adeta yasaklıyor. Sonra da nitelikli insan arıyor.

Nitelikli insan Peygamberler ve onların yolundan giden insanlardır ve en niteliklisi mutlaka Yüce Allah'ın insan insanoğluna " Size olan nimetini tamamladım, size din olarak İslam'ı seçtim."

 "Allah katında din İslamdır." müjdelerini getiren Alemlere Rahmet, İki Cihan Serveri Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizdir.

Bizim için nice güzel ve yegane örneklerle dolu bir hayat... Neden bu kadar uzak ve neden bu kadar mesafeliyiz bu hayata?

Öldürdükleri insanı, insanlığı tekrardan dizayn etmeye çalışan modern dünya kurucuları "yeni insanı" yaşayan bir robot olarak tasarlayarak canlandırmaya çalışıyorlar. Sorgulamayan, araştırmayan, kolayca yönlendirilebilen... 

Gerçek insanla karşılaşmak istemeyen modern hayatın kurucuları bu tip insanları hemencecik ortadan kaldırmakta tereddüt etmiyor. Tabiri yerinde ise gözünün yaşına bakmıyor. Gazze gerçeği haykıran milyonlar gibi...

Onun için " GAZZE: SON KALE" İnsanları içi boşaltılmış kavramlarla oyalayarak çabucak dikkatleri dağıtarak "hakikatten" uzaklaştırmakta son derce mahirler.

Gerçek bir diriliş ancak Rahmetenlil Âlemin olan  Hazreti Muhammed Efendimiz ile mümkün. Aksi takdirde bütün çabalar boşa çıkacaktır.

Yaradanın medeni insan tarifi ile uymayan diğer tarifler sonuç vermiyor, vermeyecektir. İnsanlığın zirvesi olan Allah Resulü ve yolunu öğrenmeliyiz, yaşamalıyız, sevmeliyiz.

Modern insanın içinde bulunduğu bu girdap insana ve insanlığa soluk aldırmıyor ne yazık ki.

Düşünmesini, sevmesini, gelişmesini, yükselmesini, hissetmesini unutturuyor adeta. İnsanlık can çekişiyor ve çığlıklarımızı kendimiz dahi duymuyoruz.

Adem aleyhisselam'dan Resûlullah Efendimiz Aleyhisselam'a gelene kadar Yaratan yüce ve bir olan Allah bizlere bir davet gönderdi ve insanı, insanlığı bir eyledi.

Bu "Birliği" ifade edip, tefekkür edip anlayamadan insana nitelik kazandırmak mümkün değil. Tek ve bir olana yönelmek...

"Kalpler ancak Allah'ı anmakla tatmin olabilir." gerçeği ile tanışmak... İnsanı maddenin esaretinden kurtarmakla mana yolculuğu kapılarını açmak...

Bu davete kulağını tıkayan insan dünyadan lezzet almak için gayr-ı meşru bütün yolları, ahlaksızlıkları deneyecektir. Bu bizi felaketlere sürükleyecektir.

İnsan bu dünyadan sonra bir olan "Vara" erişmek niyetinde ise yaşantısını tekrar gözden geçirmeli. Bu dünyanın yaradan tarafından kurulmuş bir nizamı var, bu insana yakışan nizam Kur'an-ı Kerim'de Peygamberler vasıtasıyla baştan sona tarif edilmiştir.

Bu tarife yolculuk yaparak bir "Mana yolculuğu" ile insan kendi mayasını ve özünü keşfetmeli.

EBUBEKİR ÇİFTÇİ

MAHMUDİYE İHO TÜRKÇE ÖĞRETMENİ