Şu felek layıktır zafer tacına
Bahtıma küserek gidiyorum ben
Karşıma kurduğu darağacına
Kendimi asarak gidiyorum ben.
Yar, sende bırakıp diğer yarımı
Feda ediyorum bütün vârımı
Duyulmasın diye adımlarımı
Sessizce basarak gidiyorum ben.
Yok artık kendimi bile göresim
Ne iz kalsın benden ne de bir resim
Bilinsin istemem yerim adresim
Sesimi kısarak gidiyorum ben.
Kendime bir dünya kurup masaldan
Ummana dalmışım yoksunken saldan
Kahveden fincandan çıkacak faldan
Umudu keserek gidiyorum ben.
Son defa alnından seni öpesim
Olsa da sarılıp veda edesim
Duyulmasın diye hıçkırık sesim
Çaresiz susarak gidiyorum ben.
Ardıma bakmadan alıp başımı
Hüznümü aşkımı ve gözyaşımı
Kendim taşıyarak kendi na’şımı
İşte kan kusarak gidiyorum ben.
BELLİYDİ GERİ DÖNMEYECEĞİN
Bu gece de payıma efkâr ve şarap düştü
Gülüşünden belliydi bende dinmeyeceğin
Yollarına bakmaktan gözlerim harap düştü
Gidişinden belliydi geri dönmeyeceğin.
Hicranlar yüklenirim gönlüme üçer beşer
En güzel hatıralar bağrımda yara deşer
Her tren çığlığında içime bir kor düşer
Gidişinden belliydi geri dönmeyeceğin.
Gölgeler gözlerimden hayalini saklıyor
Hasretlere ram edip vuslatı yasaklıyor
Sensiz geçen seneler saçlarımı aklıyor
Gidişinden belliydi geri dönmeyeceğin.
Dinmek bilmez özlemin canıma okuyorken
Sanki rüzgârlar bile saçların kokuyorken
Geceler ilmek ilmek zulmeti dokuyorken
Gidişinden belliydi geri dönmeyeceğin.
Ardından bıraktığın izlerinden anladım
Bir şeyler saklar gibi gizlerinden anladım
Sen veda etmesen de gözlerinden anladım
Gidişinden belliydi geri dönmeyeceğin.
Bir sevgili bulmuşsun kendine gözün aydın
Hüsranımı görmedin hicranımı yok saydın
Madem beni harcadın bari mutlu olsaydın
Gidişinden belliydi geri dönmeyeceğin.
Hasan Hüseyin YILMAZ