Ne yaptıysam gücüm yetmedi sana
Sonunda sırtımı tuş ettin gönül.
Her gece gam çekip düştüm tasana
Sürekli gözümü yaş ettin gönül.
Perişan halimin sensin suçlusu
Esmeri, kumralı, sarı saçlısı
Yengeçi, arslanı, oğlak burçlusu
Hep kendi keyfini hoş ettin gönül.
Bahara ermedim, bitmedi güzüm
Gülmeyi bilmedi sayende yüzüm
Ne bir çare buldun ne de bir çözüm
Bahtımı siyahla eş ettin gönül.
Aklımı başımdan çektin kızağa
Hayalden öteye, düşten uzağa
Düşürdün kurduğun sinsi tuzağa
Sen beni avcunda kuş ettin gönül.
Kaçmadın kimsenin attığı oktan
Başıma bir sürü dert açtın yoktan
Uykuyu gözlerim unuttu çoktan
Yatağı yorganı taş ettin gönül.
Bir ömre bin yıllık çile sığdırdın
Bitmez kasavete gama boğdurdun
Simsiyah saçıma karlar yağdırdın
Mevsimi her zaman kış ettin gönül.
Ayaklar altına atıp ezdirdin
Çok zaman hayattan candan bezdirdin
Yine de peşine takıp gezdirdin
Sen bana nasıl bir iş ettin gönül.
Yandıkça savruldu küllerim benim
Bahçemde solmuş hep güllerim benim
Ölümü arıyor ellerim benim.
Dünyayı gözüme boş ettin gönül.
SOLDUĞUMU GÖR ARTIK
Hicranlara gark oldu yüzümdeki tebessüm
Her gece yokluğunla dolduğumu gör artık.
Göresim yok kendimi aynalara da küsüm
Günden güne sararıp solduğumu gör artık.
Hıçkırarak ağladım sokağında durup da
Cebimden resimleri yollara savurup da
Pişmanlıktan başımı duvarlara vurup da
Ak düşmüş saçlarımı yolduğumu gör artık
Aklımda hep sen varsın bir dakikam yok sensiz
Yaşamak öyle zor ki; tatsız renksiz desensiz
Bir şeylerim eksik hep, parça parça,esensiz
Öyle yarım yamalak kaldığımı gör artık.
Hatıralar sinemi dağlayıp deşiyorken
Ellerim buz tutuyor gözyaşım üşüyorken
Bir rüzgâr uğuldayıp bir yaprak düşüyorken
Uzaklara bakarken daldığımı gör artık.
Yorgun kederlerimde,perişanım,bitkinim
Ne isyan var feleğe ne de içimde kinim
Kan revan yaralarda inleyip inim inim
Bir sonun kapısını çaldığımı gör artık.
Son nefesi vermeden bir cesede dönüşüm
Gözümdeki ışıkla başladı yar sönüşüm
Âlemi ürpertiyor derbeder görünüşüm
Can çekişe çekişe öldüğümü gör artık.
Hasan Hüseyin YILMAZ