Pervane olsam çevrende
Senin beni gördüğün yok.
Bir tek ben kalsam evrende
Senin beni gördüğün yok.
Uğrunda dönsem deliye
Canımı etsem hediye
Çırpınsam burdayım diye
Senin beni gördüğün yok.
Kaf dağından çiçek dersem
Kalbimi çıkarıp versem
Ömrümü yoluna sersem
Senin beni gördüğün yok.
Gel de dağlar aşarım da
Coşup çağlar taşarım da
Sensiz ben zor yaşarım da
Senin beni gördüğün yok.
İpek saçı sırma telli
Selvi boylu ince belli
Bu ne hazin bir tecelli
Senin beni gördüğün yok.
Hayalindeyken bûsenin
Umrunda değilim senin
Söyle sevdiğin kim senin?
Senin beni gördüğün yok.
Âb-ı hayat olup aksam
Kandil olsam, çerağ yaksam
Fark etmezsin bile yoksam
Senin beni gördüğün yok.
YAŞARKEN ÖLENİ GÖRMEDİYSEN BAK.
Şahit oldun mu hiç böyle tezata?
Ağlarken güleni görmediysen bak.
Neyim var neyim yok çıktı mezata
Yaşarken öleni görmediysen bak.
Nasıl bir efsunla bakar gözlerin
Nasıl bir lâv gibi akar gözlerin
Ne bilirsin nasıl yakar gözlerin
Kül eden şuleni görmediysen bak.
Riyasız bir düştü aklımı alan
Her gece uykumu gözümden çalan
Erkekler ağlamaz derler ya; yalan!
Bu kadar alenî görmediysen bak.
Müebbet kedere gama hapsolup
Zulmet-i hicrinle sararıp solup
Aklını kaybedip fikrinden olup
Tek seni bileni görmediysen bak.
Türaptır yolunda bütün gururum
Sen emret kendimi çeker vururum
Karşında el pençe divan dururum
Kapında köleni görmediysen bak.
Hülyaya kapılıp seher yeliyle
Hüznünde boğulup hicran seliyle
Kendi ciğerini kendi eliyle
Doğrayıp dileni görmediysen bak.
Her lahza adını hep anan benim
Ateş-i aşkınla bu yanan benim
Çığlıklar atarak uyanan benim
Uykuyu böleni görmediysen bak.
Hasan Hüseyin YILMAZ