Recep Akakuş'un Köşe Yazısı
Bahçekaya Köyü, İnegöl’ün güneydoğusunda ve Domaniç Dağları’nın etek bölümünde yer alır. Arazisi dağlık ve de derin vâdiler tarafından parçalanmış vaziyettedir. Bitki örtüsü, gürgen ağırlıklı ormandır. Yakın çevresinde Mesrûriye, Hacıkara, Hilmiye köyleri ile Oylat Kaplıcaları ve de Tahtaköprü Beldesi vardır. Bahçekaya Köyü’nün bir diğer adı da Çürüksu’dur. 1980’li yıllara kadar Bahçekaya Köyü, Mesrûriye Köyü’nün bir mahallesi olarak varlığını sürdürmüştür. Ancak; daha sonraki yıllarda köy statüsüne geçerek müstakil muhtarlık olmuştur.
Bahçekaya Köyü, orman köylerindendir. Bu nedenle geçimleri, geniş ölçüde orman ve orman ürünlerine bağlıdır. Tarım ve ziraat arazisi çok dardır. Meyve ve sebze yetiştirilir. Özellikle kestane, ceviz, kiraz gibi meyvelerin yanı sıra çilek, fasulye ve ahududu, çokça yetiştirilir. 1990 yılı genel nüfus sayımına göre toplam köy nüfusu, 77 kişidir. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre ise 25’i erkek ve 26’sı kadın olmak üzere toplam köy nüfusu, 51 kişiye düşmüştür.
Köyün İnegöl şehir merkezi ile irtibatı, Tahtaköprü kasabası üzerinden sağlandığı gibi Mesrûriye, Hilmiye ve Gündüzlü/Muzal köyleri üzerinden de sağlanmaktadır. Tahtaköprü üzerinden şehir merkezine uzaklığı 26 kilometredir. Bahçekaya köylüleri, halk arasında 93 Harbi adıyla anılan 1876-77 Türk- Rus Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya göç eden Kafkas kökenli muhacirlerdendir. Alt kimlik olarak Gürcüdürler ve Gürcüce konuşmaktadırlar.
Köyün, tarihî bir alt yapısı bulunmamakla birlikte İttihat ve Terakkînin ilk kurucuları arasında yer alan Çürüksulu Ahmet Bey’in bu yerleşim alanına nispet edilmesi dikkat çekicidir. İleriki bahislerde görüleceği üzere bu zat, Mizancı Murad Bey, Kaymakam Şefik Bey,Dr. Abdullah Cevdet ve İshak Sükûtî Bey gibi yakın arkadaşları ile birlikte Sultan Abdülhamid’e karşı Yıldız baskınını düzenlemişler. Ardından da -ilk Jöntürkler olarak- Paris’e kaçmışlardır. İkinci Meşrutiyetin ilan edilerek genel af çıkarılması üzerine bu kişilerden her biri, Avrupa başkentlerindeki elçiliklere memur olarak atanmışlardır.
BABAOLUK KÖYÜ
Baba-oluk, İnegöl’ün doğusunda ve Ahî Dağı’nın orta bölümünde yer alan bir köydür. Sakinleri, Aşağı Ballık Köyü gibi Balkan kökenlidirler. Köy, 93 Muharebesi’nden sonra 1880’li yıllarda kurulmuştur. Yakın çevresinde Sülüklügöl, Karahasanlar/Gökbağ, Eymür, Küçük Yenice köyleri ile Kurşunlu Beldesi bulunmaktadır.İnegöl şehir merkezine uzaklığı 20 kilometredir. 1990 yılı genel nüfus sayımına göre köy nüfusu, 136 kişidir. Başta İnegöl olmak üzere diğer yerleşim alanlarına göç olduğu izlenmektedir.2000 yılı genel nüfus sayımına göre ise 50’si kadın ve 46’sı erkek olmak üzere toplam köy nüfusu, 96 kişiye düşmüştür. Görülüyor ki, köyden şehre göç, hızla devam etmektedir.
Su kaynakları yönünden Baba-oluk Köyü, çok fakirdir. Bu nedenle, pınar niteliği taşıyan yüzeysel su kaynakları, açılan bostan kuyularında veya yapılan çeşme mahzenlerinde toplanarak değerlendirilmekte ve halka sunulmaktadır. Geçimleri, susuz tarıma ve de odun kömürü üretimine dayanmaktadır. Çevrede baltalık adı verilen ve belirli senelerde kesime açılan ormanlık alanlar mevcuttur. Köyün ismi, baba ve oluk kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir.Tıpkı baba-adam, baba dağ ve baba-hindi terkiplerinde olduğu gibi. Köyün yakınında yer alan ve gür kaynağından dolayı Oluğu, büyük tutulan çeşmeden dolayı köye, bu isim verilmiştir. Baba ve oğul şeklindeki yorum, yanlış bir yorumdur.