Abdulvasih Duran'ın Köşe Yazısı
Evlat,Allah’ın bizlere verdiği en büyük nimetlerden birisidir.Sevinçlerimiz onlarla çoğalır,iyi olduklarında rahat ve huzurlu oluruz,çalışmamız,yorulmamız onlar içindir.Allah muhafaza kötü yetiştiklerinde ise gündüzlerimiz huzursuz,gecelerimiz uykusuz geçer.
Çocuklarımız,hayırlı evlat olarak yetişirse bir nevi 12 ay meyve veren bir ağaç gibi verimli olur.Allah korusun hayırsız olduklarında da Peygamber ağlatan bir varlığa dönüşür.
(Hz.Nuh’un (as) oğlu Kenan örneğinde olduğu gibi).
Kur’an’ı Kerim’de çocuk isterken nasıl bir özellikte ki çocuk istememiz ile örnekler vardır.(Kur’an’da ki kıssaların asıl amacı da zaten onlardan hisse alabilmektir).
Kur’an’a baktığımız zaman İmran Ailesinin (Ali İmran) çocuk isterken ki duaları ve istekleri bizim için örnektir.Gerek İmran Ailesi gerekse de Kur’an’da ki diğer örneklere bakarsak şöyle bir istek sıralamasına rastlamak mümkündür:
-Hamilelikten önce nasıl bir çocuk isteneceğini bilmek ve hamileyken çocuğu Allah’a adamak:Bu konu ile ilgili Kur’an’da İmran’ın hanımı (Hanne) ile ilgili şu örnek istekler vardır:” Hani, İmran’ın karısı, “Rabbim! Karnımdaki çocuğu sırf sana hizmet etmek üzere adadım. Benden kabul et. Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin” demişti.”(Ali İmran,35).
-Hamileyken o çocuğun Dünya’ya gelme hakkını olduğunu bilmek.Yani anne karnındaki çocuğu kürtaj v.b. metotlarla yok etmemek.Hatırlanacağı gibi geçen aylarda Amerika’da kürtajın yasaklanacağı ile ilgili kanun gündeme gelince her şehirde bu kanunun çıkmaması için protestolar yapılmıştı.Bu gösterilerin başını da ne yazık ki kadınlar çekiyordu.Oysa kürtaj hem bir canı yok etmektir,hem anne sağlığını tehlikeye atmaktır,hem de zinanın daha da serbest hale gelmesine yol açacaktır.
-Çocuk anne karnındayken helal gıda ile beslemek.Bir hikayede şöyle bir örnek anlatılır.Yaramaz bir çocuk elindeki bıçakla sürekli pazardaki yağ ve pekmez tulumlarını patlatıyormuş.Tabii ki parasını da babasından alıyorlarmış.Bir gün babası annesiyle bu durumun nereden kaynaklandığını araştırırken, annesi bu çocuktan hamileyken komşularının emanet bıraktığı narları iğne ile delip suyunu emdiğini söyler.Bunun üzerine baba şöyle der:”İşte hamileyken o senin elindeki iğne şimdi çocuğun elinde bir bıçağa dönüşmüştür”.
-Kız-Erkek ayırımı yapmamak.Bazı bölgelerde erkek çocuğu daha üstün görülür.Oysa Allah’tan evladın hayırlısı istemek lazımdır.Hz.Hanne karnındaki çocuğun erkek olmasını bekliyordu ama kız (Hz.Meryem) Dünyaya geldi.Bunun üzerine şöyle demişti:” Onu doğurunca, “Rabbim!” dedi, “Onu kız doğurdum.” -Oysa Allah, onun ne doğurduğunu daha iyi bilir- “Erkek, kız gibi değildir…”(Ali İmran,36).
Bazı tefsirlerde ayette geçen “Erkek, kız gibi değildir” sözünün Rabbimize ait olduğunu ve Rabbimizin bu sözle şunu demek istediğini rivayet ederler:“Bazı kızlar vardır ki erkeklerden daha hayırlıdır.”Burada olduğu gibi.Hz.Meryem (r.a) bir Peygamber annesi olma şerefine kavuşmuştur.
-Güzel bir ahlak vermek: İlk eğitim anne-baba ile başlar.çocuğun asıl şekillendiği dönem 0-6 yaş arasıdır.O nedenle aile çocuğa ne öğretirse çocukta onlar kalır.Siz kek yaparken hamuruna şeker katmayı unutursanız fırında piştikten sonra üzerine şeker dökmeniz aynı tadı vermez.O nedenle anne-baba çocuğun midesini doyururken ayı anda kalbini ve beynini de doyurmalıdır.Çocuklarımızla baş başa kaç saat veya dakikamız geçiyor? Onlara sevgiyi,saygıyı,helali ,haramı, vatan ve millet sevgisini,Allah karşı görevlerini yapmasını öğretmeliyiz.Bu konularda anne ve baba birlikte hareket etmeli, ikisi de görevlerini yapmalıdır.Çocuğun güzel bir ahlak sahibi olmasını sağlamalıdırlar.
UNUTMAYIN:Bir sandalın iki küreği de çekilmez ise tek kürek ile sandal ilerlemez ve kendi etrafında döner durur.