Hastalıklar insan için kaçınılmaz bir durumdur.Onun için Resulullah(sav) şöyle buyuruyor:"Belalara en fazla maruz kalanların başında Allah'ın seçkin kulları olan Peygamberler gelir ,daha sonra da derecelerine göre diğer insanlar bela ve musibetlere maruz kalırlar".
Bu hadis-i Şeriften anlıyoruz ki ilk Peygamber Hz.Adem(as) den son Peygamber Hz.Muhammed (sav)e kadar bütün peygamberler hastalığı yaşamış ve tedavi için gayret göstermişlerdir.Din ile tıbbın aynı kaynaktan beslendiğini insanı yaratan Allah'ın ,hastalık ve tedavi yollarını da yarattığını söylemek yanlış olmaz.İslam dini fizik,kimya,astronomi v.b. ilimlere Farz-ı kifaye nazarıyla bakar. Tıp ilmi de bunların arasındadır. Beden(vücut) insana verilen en büyük emanettir.Tıbbın görevi de bu emaneti koruma yollarını araştırmaktır.Hz.Peygamber(sav)ın "İhtiyarlık ve ölüm hariç bütün hastalıklara çare bulunabileceği" hadisi müslümanlara yol göstermesi bakımından sanırım yeterli bir gerekçedir.
İslam dini tedavi olmayı özellikle emreder.Bu konuda bir çok hadis vardır.Her hastalığın tedavisi vardır.-Hastalığa göre doğru tedavi olunursa- Allah'ın izniyle iyileşir.İndirdiği her hastalık için Allah,mutlaka bir şifada indirmiştir. Hz.Peygamber(sav)e “Tedavi olalım mı?” diye sorulduğunda "Evet,ey Allah'ın kulları tedavi olun.Çünkü Allah,yarattığı her hastalık için ilacını da yaratmıştır". Müslümanlar tıp ilmine ve insan sağlığına öylesine önem vermişler ki bakınız henüz dünyada doğru dürüst çalışma yokken; 978 yılında Şam'da tedavi merkezinde 24 doktor çalışıyordu.931 yılında Bağdat'ta 860 ruhsatlı doktor olduğu tespit edilmiştir..Osmanlılar döneminde sadece İstanbul'da 70 tane hastane yapılmıştı..İbn-i Sina'nın 'El Kanun Fit tıp' adlı eseri 12. y.y. da Latinceye çevrilmiş ve Avrupa tıp fakültelerinde 18.y.yıla kadar tam 6 asır(600 yıl) ders kitabı olarak okutulmuştur.
Günümüzde 'Koruyucu Hekimlik' adını verdiğimiz 'hastalık gelmeden önce tedbir alma' konusunu İslam dininin bir çok uygulamalarında görmek mümkündür. İslam dininin sağlığı korumada ve tedavi sürecinde ortaya koyduğu bazı esaslar şunlardır: 1-Beden temizliği:İslam dini bir çok ibadetin ön şartı olarak temizliği koymuştur.(Abdest,gusül,yemeklerden önce ve sonra elleri yıkamak v.b)
2-Ağız ve diş temizliği: Resulullah(sav)"Şayet ümmetime zor geleceğinden endişe etmeseydim her abdestte misvak kullanmayı şart koşardım" buyurmuştur.
3-Çevre temizliği:İslam dini temizliği imandan saymıştır.Yine İslam dini yoldaki bir engeli kaldırmayı sadaka olarak değerlendirmiştir.Fıkıh kitaplarımız da durgun suları,ağaç diplerini,insanların ortak kullanım yerlerini kirletmememizi istemektedir.Zaten çevre Allah'ın kudretinin tecelli ettiği yerlerdir.Kur'an'da her canlı,her tür ayet olarak tavsif edilmektedir.
4-Az yemek:Resulullah(sav):"Midemizin üçte birini yemek ile,üçte birini su ile doldurmamızı,üçte birini de rahat nefes almak için boş bırakmamızı" tavsiye etmişlerdir.Günümüzde bir çok hastalığın sebebinin aşırı ve düzensiz yemek olduğunu biliyoruz.
5-Zararlı yiyecek ve içeceklerden kaçınma:Alkol,uyuşturucu v.b. maddelerin İslam'da yasak olmasının hikmeti sağlığı ve toplumu korumak içindir.
6-Tedavide moral: Müslümanın müslüman üzerindeki haklarından biri de hastalandığında ona moral vermek için onu ziyaret etmektir.Eskiden sabah namazı için 2 ezan okunurdu.İlk ezan erken okunurdu.Sebebi geceyi uykusuz geçiren hastaya sabah oldu müjdesini vermek .Çünkü bir hastanın en çok beklediği vakit,sabah vaktidir.Bugün ilmen de ispatlanmıştır ki moral hastalığı yenmede en büyük etkenlerden biridir.Hatta moral yüksek olursa vücut ek hücreler üretir.
7-Bir çok ibadetin yapılışının ön şartı sıhhatlı(sağlıklı) olmaktır.Bir nevi İslam dini müslümana 'sağlığını koru ki ibadetlerin mükemmel olsun' mesajını vermektedir.(Çünkü sağlıklı insan oruç tutabilir,hacca gidebilir,cuma namazına katılabilir,namazını tadili erkan ile kılabilir v.b.)
8-İslam dini, meşru ve kanunlara uygun olduğu sürece hiçbir tedavi şeklini yasaklamaz.Günümüzün tedavi tekniklerinden yararlanmayı engellemez.Örneğin organ bağışına onay verir.(Ancak bilindiği gibi organ bağışının bazı kuralları vardır.Tamamen bağış olmalı,ticari amaç için kullanılmamalı ve sadece ihtiyaç halinde kullanılmalıdır.Ayrıca uzman doktorların gözetiminde yapılmalıdır.)
Resulullah(sav) şöyle buyuruyor :"İki nimet vardır ki onlarda insanların çoğu aldanmaktadır; Bunlar sıhhat ve boş vakittir."ve "Hastalıktan önce sağlığın kiymetini bil' Unutmayın.Hesap gününde sorulacak sorulardan biriside "Sağlığını nerelerde harcadın?' sorusudur.
ABDÜLVASİH DURAN