Değerli Hocalarım, kıymetli İmam Hatip Lisesi mezunları ve mensupları.

İmam Hatip Liselerimizin kuruluş yıldönümünü ve İmam Hatipler Haftanızı tebrik ederim.

Yüce Allah, okullarımızın daha nice yıllar Devletimize, Milletimize ve İslam'a hayırlı hizmetler yapmayı nasip etsin.

İmam Hatip ile ilgili yıllar önce duygularımı dile getirdiğim bir yazıyı izninizle sizinle paylaşmak isterim.

Resmi bir bayram töreni için İmam Hatip okulunuz resmigeçit yaparken öteki okul öğrencileri hep bir ağızdan tempo tutarlar:”imam, imam, imam…”

Camiye tatbikat için gidip hutbe okuduğunuz günler, mübarek gün ve geceler için öğretmenlerinizle hazırladığınız programlar kendi çapınızda yaptığınız piyesler sizler için teselli teşkil eden unsurlar oluyordu. Ve nice acı tatlı örnekler gözünüzün önünden geçiyor.

    Ama artık günümüz imam hatiplilerin bizim dönemimizden çok farklı olduklarını görüyoruz.

Başı dik, onurlu, kültürlü ve dünyayı bilen gençler olduklarına şahitlik yapıyoruz.

Çünkü eziklik duymaları için hiçbir neden yoktur.

Okulları güzel ve modern, donanımlı ve en önemlisi en büyük imam hatipliler kendi okullarından yetişmektedirler.

 İmam hatip öğrencileri yarının büyük imam hatiplileri olmak zorundadırlar.

    Kendilerini yetiştirmeli ve en güzel yerlere gitmek zorunda olduklarının bilincinde olmalıdırlar.

Çünkü dinimizin ve halkımızın beklentisi budur. İmam hatipli pergel gibi olmalıdır. Bir ayağı sabit yani kişilikli yani tarihine bağlı öteki ayağı seyyar yani yeniliklere ve dünyaya açık olmalıdır.

   İmam hatipli hal ve davranışının sıradan bir insan gibi olmayacağını bilmelidir.

İmam hatipli kristal bardak taşıyan bir araba gibi olmalıdır.

Önüne çıkan kasislere ve çukurlara dikkat etmeli, kömür taşıyan arabalar gibi paldır küldür gitmemelidir.

İmam hatipli taşıdığı yükün değerli olduğunun farkında olmalıdır.

İmam hatipli edep ve hayâ timsali olmalı ve mezun olduğu okulunun şerefini yüceltmelidir.

    İmam hatipli “cahillerden yüz çevir”meli ve “kınayanların kınamalarına aldırış etme”melidir.

Unutmayın: İmam Hatip’e ağlayarak (bazen isteksiz) gelinir ama ağlayarak (ayrılmak istenmez) mezun olunur.

ABDÜLVASİH DURAN