Kuyumcular Çarşısı ile Uzun sokak arasında kalan küçük üçgen parkta biraz dinlenmek için oturdum.Şöyle etrafa bakarken zihnim  İnegöl İmam Hatip lisesine ilk tayinimin  çıktığı 80'li yıllara  uzandı .Ne güzeldi o yıllar.

    Oturduğum parkın  etrafında ve Uzun sokakta çok değerli esnaf Hacı amcalar/Hacı abiler vardı.Onlara Hacı amca ve Hacı abi diye hitap ederdik.İslami açıdan çok bilinçliydiler.İslam Davasını kendilerine dert edinmişlerdi.Samimiydiler.Elindekini cebine atmaz, tam tersine elini cebine atanlardandı.

    Haftanın bir çok gününde gündüz/gece bir araya gelir Ümmetin dertlerini ve çözüm yollarını konuşurduk.Ezan okunduğunda camiye koşarlardı.O nedenle Çarşı camilerimiz vakit namazlarında bile kapıya kadar dolardı.

   O Hacı amcalarımızın bir kısmı şu anda hayatta değildirler.Mekanları Cennet olsun.Hayatta olanlara da  Rabbim huzur ve sağlıklı bir ömür nasip eylesin.Hacı amcalar ve Hacı abiler dönemi benim için İnegöl'de birinci nesildi.O değerli Hacı amcalar/Hacı abilerin çocukları da İmam Hatip Lisemizde bizim öğrencilerimizdi.Onlarda  benim için ikinci nesildi.

    Allah şahit o gençler de çok değerliydiler.Zaten  onlar o Hacı amcalar/Hacı abilerin çocukları olarak onların izini taşıyorlardı. Okulda çok zevkli dersler işlerdik.Okul çıkışında da bir çok Dernek ve Vakıflarda yine sohbetlerle bir araya gelirdik.

    Şu anda İnegöl'de siyasette,ticarette ve sivil kuruluşlarda en önde olanlar o gençlerdir.Rabbim ömürlerini ve hizmetlerini bereketlendirsin. Ah ah ah! Diye başlamak istemezdim ama bir de günümüzün üçüncü nesline yetiştik.

    Bu üçüncü nesil ( bazıları hariç) ilk iki neslin özelliklerinden bir hayli uzaktalar. Birinci neslin torunları ve ikinci neslin çocukları olan bu gençlerın yaşantı  ve davranışları  aileleriyle de uyuşmuyor. Bir çok aile de huzursuzluk olduğunu biliyoruz.  Çarşıda tesettürlü bayanın yanında  uygun olmayan kıyafetli kız   veya namazında niyazında olan babanın yanında ki dinden uzak genç... Bir çok evde bir kuşak çatışması ,huzursuzluk ve mutsuzluk hakimdir.

   Günümüzün bazı gençleri maalesef:

-Yaşının olgunluğunda değil, -Amaç,gaye ve hedefleri yok,

-Sorumluluk duygusu taşımıyorlar, -Bir kutsalları yok,

-Kaygı ve dertleri yok,-Vaktinin kıymetini bilmiyorlar,

-Arkadaşlarını iyi seçemiyorlar,-Yaratılış gayesini bilmiyorlar,

-İlim ve Bilimden uzaktalar,-İslam ahlaki ile ahlaklanmıyorlar,

-Dine karşı mesafelidirler,-Kavgacı ve şiddete meyyaldirler,

-Üretmiyorlar tüketiyorlar,

-Anne-baba ve büyüklerine saygıları yeterli değildir,

..........

  Başımı önüme eğip olumsuzlukları düşünürken omuzuna birinin dokunduğunu hissettim. Dönüp baktığımda birde ne göreyim.Birinci nesilden yaşlı bir Hacı amcamız.Hasretle kucaklaştık. Çaya davet etti.İkram ettiği  çayın eşliğinde yaptığımız sohbet bizi tekrar o günlere götürdü. Ayrılırken şu cümle üzerinde fikir birliğine vardık."Suç zamanda değidir.O eski samimiyet ve fedakarlık olursa Birinci nesli tekrar  yaşamak zor olmayacaktır. Çünkü insan nerede düşerse orada ayağa kalkar'.

ABDÜLVASİH DURAN