Eğitimin farklı bir yönünden bahsetmek istiyorum. Eğitim sistemi; öğrenci, öğretmen ve veli sacayağı üzerinde yükselmekte. Bu sacayaklarından birisinin yetersiz olması halinde sistemin sağlıklı yaşamasını söylemek yanlış olacaktır. Eğitim sistemi tamamen öğrenme boyutu üzerinde öğrencinin başarısı üzerine kurgulanmak isteniyor üst yönetim ve veliler tarafından. Öğretmenlerin mutluluğu, başarısı, sağlığı, yeterlilikleri ya da yetersizlikleri ne yazık ki görmezlikten geliniyor. Mutsuz öğretmen, sosyal yaşamı olmayan öğretmen, kaale alınmayan öğretmen sistem içinde ne kadar etkili olabilir? Etkili olmayan öğretmenin bulunduğu sistem ne kadar başarılı olabilir?

Öğretmenlerin sosyal yaşamı ne kadar zenginleştirilebilirse iş başarıları ile iş mutlulukları ve sosyal yaşam mutlulukları o derce güçlü olur. Öğretmenlerin sosyal yaşamlarına zenginlik katmak amacıyla kurulan öğretmenevlerinin işlevselliğinin irdelenmesinin yerinde olacağını düşünmekteyim. Öğretmenevlerinin niçin kurulduğu, kuruluş amacına uygun hizmet edip etmedikleri, öğretmenler ve dış faktörler tarafından sürekli sorgulanmakta ve bunula ilgili kafalarda ciddi istifhamlar bulunmakta.

Öğretmenevlerinin yöneticilerinin ek ders sorunlarını çözmek amacıyla öğretmenevlerinin isimlerinin önüne akşam ve sanat okulu ibaresi eklendi ve bu sorunun çözüm yolu bulundu. Akşam ve Sanat Okulu kavram ile Milli Eğitim Bakanlığı manipülasyon ile öğretmenevi yöneticilerinin sorununu çözdü. Öğretmenevlerinin tabelalarındaki isimlerinin başına akşam ve sanat okulu yazmakla, öğretmenevleri okul hüviyetine kavuşmuş olmuyorlar çünkü bu kurumların hangi eğitim faaliyetini yerine getirdiği çok merak edilen bir husus. İşin açıkçası açık açık söylemek gerekirse bu kurumlarda öyle eğitim etkinliklerinin yapıldığı falan yok. Bu kurumların ana faaliyetleri içinde otel ve kıraathane hizmetleri bulunmakta. Otel hizmetlerinden tabiri caizse öğretmenler hariç herkes yararlanmakta. Kıraathane hizmetine gelince ise o hizmet tam bir yüzkarası, kıraathane görevinden çok mahalle ya da köy kahvehanesi görevini sürdürüyor.

Türkiye genelinde öğretmenevlerinin yapısı bu boyuttayken ilçemizde ki öğretmenevi farklı boyutta mı? Bunun cevabı hiç şüphesiz hayır. İlçemizin öğretmenevinin işlevselliği irdelendiği zaman köy ya da mahalle kahvehanesi demekle bile bu kurum için çok gelecek gibi. Bu kurumun kahvehane hizmetini bile yeterince yapamadığını vurgulamak istiyorum. Kahvehane demeye bin şahit lazım. Lavabolar, tuvaletler o kadar bakımsız ve yetersiz ki bunu anlatmak mümkün değil bu ortamı görmek gerek. Sözüm ona sosyal tesis olarak kabul edilen bu kurumda kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı kullanabilecekleri tuvalet ve lavabolar bile yok.

Öğretmenevlerinin bir misyonu olması gerekiyor. Bu misyon öğretmenlerin sosyalleşmelerine hizmet edebilecek nitelikte olmalı. Ne yazık ki, öğretmenevlerinin yöneticileri bu hizmeti görmezlikten gelmekte. Bunun en basit örneği olarak öğretmenler arası mesajlaşma sistemi gösterilebilir. Daha önceleri öğretmenevinin bir mesajlaşma sistemi vardı. Mesajlaşma sistemiyle öğretmenlerin acil durumları, sağlık durumları,  mutlulukları ve vefat edenlerin isimleri paylaşılıyordu. Öğretmenevi yönetiminin ne iş yaptığını çok merak ediyorum. Ne iş yapıyor bu öğretmenevi yönetimi. Geçen hafta emekli olan aynı zamanda bu şehirde yöneticilikte yapmış bir öğretmen vefat etti. Bu öğretmenin vefatı ile ilgili hiçbir duyuru yapılmadığı gibi defini ile ilgili de herhangi bir mesaj da atılmadı. Öğretmenevlerinin hangi şartlarda ve hangi amaçlar için yapıldığını yakinen bilenlerden biri olarak öğretmenlerin sosyalleşmelerine hizmet edebilecek mesajlaşma sisteminin öğretmenlerden esirgenmemesi yönünde tavsiyem olacaktır. Öğretmenevlerinin tabelasının başına Akşam Sanat Okulu yazılarak bu tür sorumluluklardan kurtulamazlar.  Öğretmenevi yönetimleri kendisine bir vizyon çizmeyi başarabilmelidir. Bu vizyon eğitim sisteminin mihenk taşı olan öğretmenleri alaşağı edecek cinsten olmamalı, öğretmeni merkeze alan sistemin ta kendisi olması gerekir. Öğretmen iyi ise öğrenci de iyidir; öğrenci iyi ise anne baba da iyidir; anne baba iyi ise okulda iyidir. Bu faktörler iyi ise eğitim de iyidir. Öğretmeni dışlayan bir sistemin başarılı olma şansının olmadığı apaçık ortada.  

ÖZER YILMAZ