Bursa’yı işgal eden Yunan kuvvetleri, İnegöl istikametinde ilerleyerek DimposAksu hattında ve Çatal Tepe’de karargahlarını kurmuşlar ve burasını, yapacakları ileri harekât için tahkîm etmişlerdir.
Çataltepeye yerleşen Yunan 7. Tümeni, hazırlıklarını tamamladıktan sonra gelişen siyâsî konjöktöre göre İtilâf devletlerinin lideri İngiliz hükûmetinin güdülemesine göre ileri harekâtı başlatmıştır.
Şöyle ki: a- İlk Yunan askerî harekâtı ve İnegöl’ün ilk defa işgali, 6 Ocak - 11 Ocak 1921’de vukû bulmuştur. Ancak bu harekât, kazanılan Birinci İnönü Zaferi’yle başarısızlığa uğratılmış; geri çekilen Yunan birlikleri, 12 Ocak 1921’de İnegöl-kasabasından ayrılarak Çataltepe’deki karargahlarına yeniden dönmüşlerdir.
b- İkinci Yunan askerî harekâtı ve İnegöl’ün ikinci işgali, 23-27 Mart 1921’de
vukû bulmuştur. Kazanılan İkinci İnönü Zaferi ile bu taarruz da önlenince Yunan askeri birlikleri, tekrar, İnegöl’den çekilmişler ve Çataltepe’deki karargahlarına yerleşmişlerdir.
c- Üçüncü Yunan askerî harekâtı ve İnegöl’ün üçüncü işgali, 8-10 Temmuz
1921’de vukû bulmuştur.
Sakarya hattında meydana gelen kanlı bir mücadeleden
sonra Türk savunma birlikleri, Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilmek mecburiyetinde kalmışlar; burada kurdukları yeni savunma hattında düşmanı, ancak, durdura bilmişlerdir.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın: “Hattı müdâfaa yok…Sathı, müdâfaa vardır… O satıh da bütün bir vatandır.” prensibi, işte bu, Sakarya muharebesi’nde uygulamaya konmuştur.
Canını dişine takan Mehmetçik, ilk savunma hattını kaybetmiş ise de tesis ettiği ikinci savunma hattında düşmanı durdurmuştur.
Yeni savunma hattında düşman durdurulduktan sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisi tarafından milletin maddî- manevi top yekûn bütün gücüyle savaşa hazırlanmasını sağlamak amacıyla Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya -gecici olarak- Meclisin tüm yetkileri devredilmiş ve Gazi Mustafa Kemal Paşa, meclis yetkisine de sahip bir başkumandan olarak milleti, büyük tarruza hazırlamıştır.
Son derece gizlilik içinde yapılan tarruz hazırlıkları tamamlandıktan sonra 2
Ağustos 1922’de büyük taarruz başlatılmış ve Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın:
Ordular! İlk Hedefiniz Akdeniz… Komutu doğrultusunda şahlanan Türk ordusu, düşmanı savunma mevzilerinden atmış ve geri çeklimeye mecbur etmiştir.
Yeni bir savunma hattı kuramayan Yunan ordusu, bütün ağırlıklarını bırakarak Ege’ye ve çıkartma yaptığı Gemlik-Bandırma körfezlerine doğru kaçmaya başlamıştır.
Kaçarken de, maalesef, her tarafı yakıp-yıkmış ve ateşe vermiştir.
Kaçan Yunan birliklerinin yaptığı ağır tahribatı önlemek için Türk ordusu, çok sıkı bir takip stratejisi uygulamış ve Yunan ordu komutanı Trikopis’i dahî esir almıştır. İşte Sakarya’da şahlanan Türk ordusu, düşmanı harîm-i ismetinde boğmuş ve kazandığı 30 Ağustos Zaferi ile de tüm dünyaya Türk milletinin de diğer medenî ülkeler gibi hür olarak yaşama ve yaşatma hakkının ve de gücünün, kendisinde bulunduğunu göstermiştir.
RECEP AKAKUŞ Hocanın eserinden düzenleyip yayına hazırlayan
Ayhan Talha Bayraktar