Günlerdir düşünüyorum eğitimin en temel problemi nedir diye. Eğitim dediysem daha çok imam hatipler üzerinde kafa yoruyorum. Hepsi bizim evlatlarımız lakin insan bazen adaleti sağlayamıyor.

Niçin eğitimin sorununu düşünüyorum? Gençliğimizin içinde bulunduğu hal şikayet olunacak bir hale dönüştü. Nerede hata yapıyoruz ne için güzel ahlaklı topluma uyumlu insanlar yetiştiremiyoruz. Bu problem ciğerimizi yakıyor.

Geçenlerde okul müdürleri arkadaşlarla ve ardından eğitime gönül vermiş öğretmen dostlarla meseleyi konuşmaya çalıştık. 3-5 kişi ile çok temel bir sorun çözülür mü diye sormak ya da düşünmek hatalıdır. Biliriz ki bazen suskunların dili olan bir söz insanlara yepyeni ufuklar açabilir.

Eğitimdeki en büyük sorun meselesinde benim ortaya koyacağım düşünce işe yarar mı bilmiyorum ama belki düşünülmeye değer bir konudur. Aslında Amerika'yı yeniden keşfediyor değiliz denir ya öyle de düşünülebilir teklif edeceğim çözüm. Milli eğitimin temel amaçları dendiği vakit aslında ışık görünmüş oluyor karanlık zihin dünyamızda.

Düşünce dünyamızın kaynağı ilahi olandan kopyalamakla başlar ya yine aynı yöntemle yola çıkmak istiyorum. Yeryüzündeki bunca değişik milletler bunca farklı fertler ve binbir çeşit tutum davranış ve benzeri her ne varsa tek bir noktada toplamaya çalışan ilahi bir eğitim anlayışı var.

Bu anlayış içinde farklılıklara ve esnekliğe gerekli tolerans tanınmıştır. Lakin bir nokta önemli. O da niyet. Müslümanın hayat felsefesi olan İslam dininin tüm emrettiği davranışların ibadet olabilmesi için birinci merhale takdir edersiniz ki niyettir. İbadetin şirkten riyadan uzak olması niyetteki tevhid ile olur.  "Ameller niyetlere göredir.”buyuran Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bize hakikati aktarmıştır.

Çok uzatmaya gerek yok. Namaz, abdest ve oruç gibi bedeni bir ibadetler; zekat, fitre, sadaka gibi mali ibadetler; kurban kesmek ve hac gibi hem bedeni hem de mali ibadetler (ki bunlar ölçüleri şekilleri biçimleri belirlenmiş ibadetlerdir) niyet konusunda birleşir. Hepsinin ortak noktası niyette mündemiçtir, yani toplanmıştır.

Bu ve benzer tüm davranışlarda niyet ruh gibidir. Eyleme can verir ve anlam katar. Eğer bir insan allah'la beraber başkasına kulluk yaparsa ahirette Allah ondan yaptığını kabul etmeyecektir. Ve benimle beraber kime ibadet ettiysen ecrini/ sevabını o versin diyecektir. Bir hadis-i Şerif'in manası böyleydi.

Milli Eğitim’de temel problem niyet eksikliğidir. Eğitim ordusunun içinde niyeti bozuk, kusurlu, hatalı, yanlış olan neferlerimiz var belki de. Çünkü eğitimin uygulayıcısı olan öğretmen kesimi niyet kontrolü yapmalıdır. Yani kendi dersiyle alakalı önüne konulmuş müfredatı uygulamak zorundadır. Bu işi yaparken milli Eğitim Temel kanunundaki kazanımları dersinin içine yerleştirmelidir.

Bilenlerin Milli Eğitim Temel kanunu konusunda belki farklı yorumları da olabilir. “İnançlı bir nesil yetiştireceğiz” niyetiyle yola çıkılan son dönemde buna tabi olmayan eğitim neferleri niyet problemi yaşamaktadırlar.  Geçmiş dönemlerin şartlarına göre tasarlanmış bir milli eğitim niyet formundan çıkıp yeni tasarlanmış bir niyet formunu kabullenmek, savunmak ve icra etmek gerekir.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli; öğrencilerin inanç, kimlik ya da sosyoekonomik durumları nedeniyle dezavantajlı olmadığı bir öğrenme süreci tasarlar ve bu farklılıkları dikkate alarak olası dezavantajları giderici tedbirlerle herkes için adil bir eğitim sürecini tahkim eder. İnternette yazan bu tanımın içi doldurulmalıdır.

Biz milli tarih ve kültürümüze baktığımızda dünyaya meydan okuyan ve bir numaralı devletini inşa etmiş yüzyıllarca insanlığa örnek olan ruhun tekrar bizi canlandırmasını istiyoruz. Çok uzattım farkındayım gerçi yeni bir eğitim modeli inşa etmiyoruz. Lakin sosyal medya üzerinden işgal edilmiş beyinleri ve gönülleri tekrar milli manevi değerlere bağlı içinde yaşadığı çoğun anlayışını kavramış nesiller yetiştirmek ve sağlam bir karakter oluşturmak için görünen örnek alınabilecek ve pratik hayatı anlamlandıracak sağlam bir niyete ihtiyaç vardır.

“Niyet ettim Allah rızası için namaz kılmaya, oruç tutmaya, hac etmeye, kurban kesmeye...” dediğimiz gibi belki de niyet ettim öğrencilerimi Allah'ın rızasına uygun yetiştirmeye demek gerekir. Eğitim kademelerinin her safhasında görev yapanların gönüllerinde muhabbetullah kaynaklı insan sevgisi yer almalı. Çocuğunu hayat denen yakın geleceğe hazırlarken ahiret hayatına da hazırlayacak tutum ve davranışları kazandırmayı amaçlamalı.

Konu üzerinde çok şeyler söylenebilir ama niyeti düzelten ve niyetine uygun iş yapan herkes, hem gönül hem kafa hem de beden olarak dünya ve ahirette rahat edecektir muhakkak.

AHMET TAŞTAN