Buhari şöyle demiştir: "Ali Bin el-Medenî hariç, hiçbir kimsenin yanında kendimi küçük görmedim.

"Hamit Bin Ali anlatıyor: "Ali Bin el Medenî’ye Buhari’nin böyle dediği anlatılınca o da: "Bırakın onun (iltifatını), onun gözleri henüz kendisi gibi birisini görmemiştir.” dedi.

Ebu Amr el-Haffaf demiş ki: "Kim Buhari’ye dil uzatırsa benden ona bin lanet olsun."

İmam Buhari’nin yazmış olduğu el-Camiü’s Sahih de ‘sahihlik yönünden’ diğer hadis kitaplarının hepsinden üstün görülmüştür, hadis uzmanlarının tamamına yakınınca.

Onun kitabı hakkında ‘Kur’an’dan sonra en sahih kitap’ gibi övücü sözler söylenmiştir.

Lakin bunca İslam'a hizmet yolunda geçmiş ömrün son safhası İmam Buhari için oldukça üzücü bir biçimde bitmiş.

 Nişabur’da beş sene kadar hadis dersi vermiş hatta kendi hocası Zühlî bile ondan hadis dinlemiş.

Fakat sonra ‘Kur'an-ı Kerim mahluk mu?” gibi dönemin yakıcı tartışmaları imam Buhari’nin hocası Zühlî tarafından yanlış anlaşılmasına ve önce Nişabur'dan sonra Buhara’dan sürgün edilmesine sebebiyet vermiş.

 Sonra da Hartenk’te akrabalarının yanında kalmış.

Merve gitmeye karar verdi zaman hastalanıp Ramazan'ın son günlerinde 62 yaşında vefat etmiş.

Kitapta anlatılan ahlaki özelliklerini okuyunca Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinin vücut bulmuş halini, kendi ahlakı haline getirmiş olduğunu fark ediyorum.

O kadar kıymetli ve sünnete onca hizmet eden Buhari’nin kıskançlık sebebiyle uğradığı mihnet, eziyet, sıkıntı yüreğimizi parçaladı.

Onu ve eserini methedecek daha bir sürü değerli alimlerin sözleri vardır ama burada onları zikretmek pek uygun düşmez.

Okurlarımıza Hüseyin K. Ece'nin, biyografi alanında yazdığı ve Beyan yayınlarından çıkan 210 sayfalık ‘Buhari’ kitabını okumalarını tavsiye ediyorum.

AHMET TAŞTAN