Recep Akakuş yazdı
Yüksek mîmâr Dr. Merhûm Ekrem Hakkı Ayverdi’ye göre; İnegöl’deki İshak Paşa Camii, bir Kanatlı Cami tipidir.
İmaret ve zaviyeli cami değildir. Cümle kapısının dışında büyük bir tadilata da uğramamıştır.
Merhûm Ali Saim Ülgen ve Semâvî Eyice’ye göre ise İnegöl İshak Paşa Camii, imaret ve zaviyeli cami tipinde inşa edilmiş edilmiştir.
1877 yılında yapılan onarımı sırasında; büyük bir tadilat geçirerek yan hücrelerin, camiye bitişik duvarı açılmış ve kemer haline getirilerek cami-iç mekânı, genişletilmiştir.
YANINDAKİ MESARLIK TAHRİP EDİLİP BAHÇE YAPILMIŞTIR
Üstâd E. H. Ayverdi, İnegöl İshak Paşa Camii’ni, mîmârî açıdan şöyle tasvir ediyor:
77 İshak Paşa’nın vakfiyesinde bahsi geçen mescid, zaviye, imaret, han, türbe, ahır, hamam ve sonradan yapılmış olan medrese’den bugün için sadece cami, türbe, medrese ve hamam kalmıştır.
Külliye çevresinde bir ihata duvarı yoktur. Geniş hazîresi, bozulmuş, yanındaki mezarlar tahrîp edilmiş, yerine bahçe yapılmıştır.
Sonradan ta’dîl, mevzû bahis değildir. Çünkü pencerelerin seviyesi, aynıdır.
KALIN BİR SAVA İLE İÇİ TAHRİP EDİLMİŞTİR
Caminin Medhal kubbesinin üzerinde pek kuvvetli ve de keskin İstalaktit’ler ile bezenmiş nefîs bir fener vardır. Camiin içi, 1294/1877 yılında yapılan onarım sırasında kalın bir sıva ile sıvanmıştır. Aslına ait bir hususiyet, kalmamıştır.
1294/1877 yılında yapılan onarım sırasında pencere kemerleri de açılarak tenvîr sathı/aydınlama alanı çoğaltılmak istenmiştir. 1966 yılında vakıflar Genel Müdürlüğü’nce yapılan onarım sırasında ise evvelce yapılmış söz konusu tahribat, giderilmeye çalışılmıştır.
Mihrabın, köşelerine yerleştirilmiş olan kum saatlerinin alt ve üst taraflarına ise yapraklar konmuştur. Mihrabın etrafını saran çerçeve, aslına âit olmayıp muhdestir.
Cami girişindeki mermer söveler ve ahşap kapı, orijinal olup eski yapıya âittir.
Giriş kapısını -aslında- içine alması gereken sivri kemer, tâdilata uğramış ve ikiye bölünerek nisbetsiz bir basık kemer vücuda getirilmiştir.
Ön planda görülen basık kemer ile arka planda kalmış olan sivri kemer arasında yer alan tavan boşluğu’na açılan ve (içerdeki ahşap müezzinlik mahfelini aydınlatmak amacı güden) yarım daire şeklinde bir pencere, konmuştur.
BİRİNİN ÜZERİNDE BİZANS SİLMESİ VAR
İshak Paşa Camii’nin dış cepheleri aslında ince moloz, dere taşı ve iki sıra tuğla-hatıl ile işlenerek yapılmıştır. Aralara yer yer şâkûlî/ dikey tuğlalar da atılmıştır. Kasnak ve kuşaklar, kesme taş ve tuğla ile örülmüştür.
Söveler ise parçalı mermerdir. Hatta birinin üzerinde -oymalı- Bizans silmesi, vardır.
Bina, en basit malzemeden meydana getirilmiş olmakla beraber, gayet güzel ve hareketli bir mîmâri âhenge sahiptir.