15 Mayıs 1980 Perşembe günü İnegöl’de çıkmaya başlayan yeni bir gazetenin sloganı böyleydi: “Emek en yüce değerdir”! Gazetenin adı da Emek’tir. Emek, haftalık yayınlanan siyasi bir gazeteydi. Bende gazetenin 1980 -81 yıllarına ait sayıları vardır. Şu sıralar yoğun bir biçimde 80’leri okuyorum. Kırk yıl önceki ahvâlimize bakıyorum. Bu çerçevede Emek Gazetesi’ni de okudum. Darbe (12 Eylül 1980) öncesinde yayın hayatına başlayıp sonrasında devam edebilmek zor zanaat. Emek bu zor işi başarmış görünüyor.
Müsaadenizle, İnegöl’ün 80’lerin başındaki hâlini Emek Gazetesi çerçevesinden inceleyelim!
İlk sayının ilk sayfasında yer alan “Çıkarken” başlıklı yazıda Emek Gazetesi’nin niçin çıktığı, nasıl bir gazete olacağı hakkında bilgiler verilmiştir. Buna göre Emek, İnegöl basın tarihinde 4. gazetedir.
İnegöl’de – 1930 ve 40’lardaki halkevi dergisini saymazsak – gerçek anlamda ilk gazete 1956’da çıkmıştır. “Şirin İnegöl” isimli bu ilk gazete, sahibi Yavuz Gürgöze yönetiminde 31 Mayıs 1956’da yayın hayatına başlamış. Demokrat Parti iktidarı döneminin gazetesi Şirin İnegöl: “Siyasi demokrat bir gazete” iken 1960 darbesinden sonra- demokratlığını bırakıp: “Müstakil Gazete”ye evrilmiştir. Yoksa, nasıl yaşasın!
İnegöl’deki 2. ve 3. gazetelerimiz 1960’larda çıkmaya başlamışlardır. Bunlardan biri: “Altı Eylül”; diğeri ise: “Bizim İnegöl” gazeteleridir. Bu iki gazete uzun süre devam ettiler. Biz bu ilk üç gazete bahsini burada bırakıp 4. gazete Emek’e dönüş yapalım.
Emek Gazetesi, kendince basın alanında bir boşluğu fark etmiş ve onu doldurmak amacıyla çıkmıştır. Doğru haber, tarafsız yorum ilkelerine önem verileceğini belirten gazete: “Bindiğimiz kayığın değil, Türkiye’yi kazasız kıyıya ulaştıracak kayığın yolcusu olacağız” iddiasında bulunmuştur. Fakat 1980 Türkiyesinde kayığı kazasız kıyıya ulaştırmak imkânsız bir şeydir. Bütün memleket, iç çatışmaların, cinayet ve katliamların doruk noktasına çıktığı belalı bir dönemden geçiyordu.
İdeolojik kutuplaşmaların, savrulmaların ortasında doğan Emek Gazetesi, aslında ılımlı bir sol görüşün İnegöl’deki temsilcisi sayılabilir. Hâni şu Ecevit’in: “Ortanın Solu” diye yumurtladığı o dönemki CHP çizgisinde bir solculuktu bu. Darbeden önce hafif solcu geçinen gazete; darbeden sonra Atatürkçü yönünü ön plana çıkaracak ve darbecilerin hışmından kurtulabilecektir: “Atatürk diyor ki, Atatürk’ün yazdırdıkları..” gibi başlıklarla hemen her gün gazetede yazılar çıkmaktaydı. Atatürkçü düşünceye en büyük zararı veren 12 Eylül darbeci generaller, görünüşte acayip koyu Atatürkçü idiler ve bizim İnegöllü Emek, onlara hoş görünmek çabasındaydı.
İlkin haftalık, daha sonraları günlük çıkmaya başlayan Emek Gazetesi’nin sahibi İbrahim Esen, soyadını verdiği matbaanın sahibidir. Esen Matbaası, İnegöl’de Cuma Mahallesi, İshakpaşa Sokak, Numara 3’te faaliyet gösteriyordu. Gazetenin sorumlu yazı işleri müdürlüğünü yapan İrfan Kazanç aynı zamanda CHP İnegöl ilçe başkanıydı.
İlk iki sayısında 19 Mayıs kutlama hazırlıkları ve gençlik bayramını ilk sayfasında veren gazete. 3. Sayısında üzerinden yirmi sene geçmiş olan 27 Mayıs 1960 darbesini: “Anayasa ve Özgürlük Bayramı” etiketiyle kutluyordu. Aynı gazete 12 Eylül 1980’de gerçekleşen 12 Eylül darbesini de: “Ordu idareyi ele aldı” manşetiyle aynı gün çıkan sayısında vermiştir. Darbelerden yana tutumlar olarak tarih kaydına geçmiştir bu manşetler.
1980 İnegöl’ünü anlamak için elimizde bulunan değerli bir kaynaktır Emek Gazetesi. Çok sayıda yerel haber bulunmaktadır burada. Ülkeyi saran cinnet halinden nasibini alan tekinsiz bir şehirdir İnegöl. Hemen her gece şehrin mahallelerinden kurşun sesleri eksik olmuyor; halk tedirgindir. 21 Mayıs’ta Lassa bayisini bombalamışlar. Saldırıların hemen hepsi: “Fâili meçhul”dur! Bilhassa gençlerimiz topluca bir kayıp halini yaşamaktadırlar. İlçemizin Hayriye köyünden genç polis memuru Şinasi Eroğlu, yitip giden genç canlardan sadece birisidir. Onun bir fotoğrafına yer veren gazetenin haberine bakılırsa: “Faşistlerin cinayet tezgahına” kurban gitmiştir. Hiçbir yetkili, görevli bu olayların gerçek failerini bulamamaktadır. Bilhassa ordunun sessizliği, lakaytlığı dikkat çekicidir. Tabi, çoğunluk adım adım bir darbenin tezgahlandığının farkında değildir.
1980’den bugüne değişmeyen şeyler de vardır, zam gibi! Emek Gazetesi’nin 12 Haziran 1980 tarihli sayısının sür manşetinde (Zam.. Zam..Zam) hayat pahalılığından şikâyet edilmiştir. Zam haberi, tekel ürünlerinin anormal fiyat artışı örneği üzerinden verilmiştir. Tek tek bütün sigara markaları ve zamlı fiyatları yazılmıştır. Hayatta hem güvenlik sıfıra yakın; hem de durmadan artan pahalılık var 1980’de.
Emek’te İnegöl belediyesine sadece ağır eleştiriler değil; çok ince espritüel eleştiriler de yapılmaktadır. Durmadan sokakları deşen, başarısız, beceriksiz belediye Orhaniye mahallesinden tarlaya dönüşmüş bir sokak fotoğrafı ile ince eleştiriye tabi tutulmuştur: “Vatandaşı ikinci kez masrafa sokan çalışkan belediyemizi kutlarız!”. Somurtkan darbe atmosferinin ortasındaki karamizah haber budur. Devrin belediye başkanı Refik Tabakoğlu mahkemeye verilmiştir ama bu devirde mahkemeler de etkisiz eleman cinsindendir.
Önümüzdeki yazılarda Emek üzerinden 1980 İnegöl okumalarına devam etmek dileğiyle..vesselâm!
DR.SALİH EROL