Dünyada bilinen ilk ekmek Ürdün'deki kazılarda ortaya çıkıyor..
14000 yıllık olduğu tahmin ediliyor..
Binlerce yıl öncesinden; insanlar hububatı taşlar arasında kırıp ufalar, sonra da bunlara su katıp hamur elde edermiş..
Hamuru yassı bir kaya üzerine yayarak ateşte pişirirmiş..
Sonra da hep beraber afiyetle yerlermiş..
Kimse kimseden karşılık beklemez imiş..
Ta ki lidyalılar parayı bulasıya kadar..
Lidyalılar parayı bulunca hamuru hububatı
sattıkları yetmezmiş gibi pişirdikleri taştan bile para ister olmuşlar..
Aradan binlerce yıl geçmesine rağmen ekmek insanların en temel ihtiyaç maddesi olmayı başarmış..
O kadar ki Fransa'da ekmek bulamayınca halka pasta yesinler demiş saraylılar..
Anadolu da 1.Dünya savaşında kıtlık var iken ekmek buğday yerine Mısır koçanı ve süpürge sapı öğütülerek yapılırmış..
Zaman zaman ekmek yerine patates dağıtılırmış depolardan..
Kimse dalga geçmemiş halkı ile..
Çözüm bulmak için gayret etmiş atalarımız..
2.dünya savaşı , Kıbrıs hareketı dönemi ambargolar falan derken ekmeği karne ile dağıtır hale gelmişiz..
O yıllarda çekilen problemleri bitirmek için olsa gerek eski Belediye Başkanlarımızdan Refik Tabakoğlu döneminde 1979 yılında İnegöl Halk Ekmek fabrikası açılmış..
Çocukluğumda, gençliğimde hatırlarım belediye ekmek fırını..
Allah razı olsun yapanlardan..
Aradan 31 yıl geçtikten sonra lidyalıların bulduğu para İnegöl'de de ekmeği satışa çıkarılmasına sebep oldu..
Fabrika özelleştirildi 2010 da...
1 yıl sonra da özgül ağırlığı çok yüksek Bülent Arınç o dönem bakan olarak şehrimize yeni ekmek fabrikasını açmaya geldi..
Tabi özel şirkete ihale edilmişti 18 yıllığına..
Bülent Arınç'ın el attığı hiç bir şeyden hayır gelmeyişindenmidir yoksa ekmeği satacağımıza ,fabrikanın yeri daha çok para yapar diyemedir bilmiyoruz fabrika 2019 da tekrar kapandı..
Pandemiydi , şuydu buydu derken şehrin ortasında yıllarca şantiye olarak kalan belediye inşaatına para dayanmaz hale gelmişken o da ne olsun...
Satıyorum , satıyorum ,saaattım diyerek 34 milyona satıldı fabrika..
Gerçi sonra ihale iptal oldu ama fabrika mabrika yok artık ortalarda..
Büyükşehir Akpartide iken Besaş ile çözeriz diye rüzgar estirildi..
Koca şehre 5 satış noktası belirlenmiş milletin aklıyla bir kenara ekmeğiyle dalga geçilir gibi..
Şimdilerde Besaş büfelerini öven Akpartili de kalmadı zaten..
Ekmeğe bu kadar zam gelmişken birileri de çıkıp affola der mi acaba ?
Komşu ilçemizde oluyor da biz de neden olmuyor diye düşünürler mi ?
Biz şehir olarak odun parçalarını kırarak sunta, suntaları bir araya getirerek mobilya
mobilyaları satarak ekmeğimizi kazanmayı başardık da bunu başaramadık..
Özelleştirdiler sustuk, açtılar sustuk, kapattılar sustuk, sattılar sustuk..
Sustukça sıra bize geldi...
Ekmeğe de zam geldi..
Suya da zam gelir..
Dağlarımızda ki suları şişeletip şişeletip sattılar ona da sustuk..
Su yok, buğday yok, pişirmek için taş da yok.
İşin kötüsü attık lidyalıların bulduğu para da yetmiyor..
Ne kadar oy o kadar yokluk..
Bir adam doktora gitmiş , doktora vücudunda bir yeri göstermiş hocam demiş buraya basınca acıyor..
Başka bir şikayetin var mı diye yok cevabını alınca doktor da basma oraya o zaman kardeşim demiş..
Seçim zamanı nereye basılmayacağını anlayacağımız günler temennisiyle..
Selametle...
#kae