Abdulvasih Duran yazdı

        İsrafın çeşitli tarifleri yapılmıştır.Bunların içinde en yaygın tarif şöyledir: “Değersiz bir amaç uğruna fazla mal harcamak, harcamada haddi aşmak, meşru bir konu bile olsa harcanması gerekli olan ölçüden fazlasını harcamak”.

       Kur’ân-ı Kerîm’de israf kavramının dört farklı alanda kullanıldığı görülmektedir. 

1. Bazı âyetlerde israf şirk, küfür, zulüm gibi tevhid inancından sapmak, Allah hakkında ve diğer dinî konularda gerçekle ilgisi bulunmayan iddialar ileri sürmekle kalmayıp İslâm’a ve Müslümanlara karşı kibirli, alaycı, inatçı, kaba, saldırgan olmayı ve yıkıcı davranışlar sergilemeyi ifade eder.

“Firavun ve ileri gelenlerinin kötülük yapmaları korkusu ile kavminin küçük bir bölümünden başkası Mûsâ’ya iman etmedi. Çünkü Firavun, o yerde zorba bir kişi idi. O, gerçekten aşırı gidenlerdendi (israfçılardan idi).”(Yunus,83)

“Hakikaten siz kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Hayır, siz haddi aşan (israfçı)  bir toplumsunuz.”(A’raf,81).

2. Zümer sûresinin 53. âyetinde olduğu gibi israf, “bir kimsenin isyankârlığa saparak günahlara boğulmak suretiyle kendisine kötülük etmesi” anlamına gelmektedir.

“De ki: "Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden (israfçı) kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, merhametlidir."(Zümer,53)

3.İsraf , bazı âyetlerde, helâl kılınmış güzel nimetlerin haram sayılması veya masum bir kimsenin haksız yere öldürülmesi anlamında da kullanılmıştır.

“Çardaklı ve çardaksız bahçeleri, ürünleri, çeşit çeşit hurmaları, sebzeleri zeytinleri, narları yaratan O'dur. Her biri meyve verdiği zaman, meyvesinden, yiyiniz. Devşirilip toplandığı gün de hakkını/zekât ve sadakasını veriniz. İsraf etmeyiniz, çünkü Allah isrâf edenleri sevmez”(.Enam,141).

4. Bir kısım âyetlerde ise kişinin kendine ait veya sorumluluğu altındaki mal ve imkânları gereksiz yere harcamasını ifade etmektedir.

“Ey Âdemoğulları! Her namaz kılacağınızda güzelce giyinin, yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.”(A’raf,31).

      Özellikle günümüzde israf denince akla gelen ilk şey ekmek ve su israfıdır.Ülkemizde israf edilen ve yenmeden çöpe atılan ekmeklerin parasıyla  yüzlerce hastane,okul,köprü v.b. yapılabileceğini okumuşsunuz.

      Hasseten açık büfe,serpme kahvaltı gibi bol çeşit yiyeceklerin  sunulduğu yerlerde bir çok yiyeceğe dokunulmadan çöpe gittiğine hepimiz şahit oluyoruz.

      İklim değişikliğinden ve küresel ısınmadan dolayı günümüzde su sıkıntısı kendini her yerde göstermeye başladı.Bir zamanlar bir şeyin bolluğunu açıklamak için içinde su geçen deyimler kullanılırdı.Örneğin,”Vakit su gibi geçiyor”,”Su gibi para harcıyor” v.b. gibi.

      Su sıkıntısının baş gösterdiği ülkemizde de su israfını önlemek için önlemler almak zorunludur.Bu önlemler kapsamında şu tedbirler alınabilir:

1-Evlerde ve işyerlerimizde çevirmeli musluklar kullanmak.Son zamanlarda moda olan tek hareketli açma-kapama muslukları sonuna kadar açılıyor ve su israfı meydana gelmektedir.

2-Özellikle tarihi camilerde caminin tarihi oluşuyla uyumlu olması için eski tip iri musluklar kullanılıyor.Bu muslukların ağzı büyük olduğu için çok su akmaktadır.

3-Özellikle abdest alırken ,banyo yaparken ,diş fırçalarken,traş olurken v.b. musluk açık kalıyor ve önemli ölçüde su israfı olmaktadır.

UNUTMAYIN:”İsrafta Hayır yoktur”.

Ve kısaca şunu diyelim:”Artık suyu su gibi kullanmayın”.