Abdulvasih DURAN'ın köşe yazısı
İslam dini moral faktörüne çok büyük önem vermektedir.Hasta ziyareti yapmak,vefat edenlerin yakınlarına taziyeye gitmek ,akraba ziyaretlerinde bulunmak v.b. konular İslam dininin moral faktörüne verdiği önemi göstermektedir.
Bizleri yaratan Yüce Rabbimiz bizleri çeşitli duygularla donatmıştır. Bu duyguların başında şüphesiz “moral” gelmektedir.Örneğin moralimiz yerindeyken bir çuval dolusu eşyayı kaldırabiliyor, aldığımız olumsuz ve acı bir haber elimizdeki boş çuvalın düşmesine sebep olabilmektedir.Çünkü moralsizlik elimizi tutamaz bir hale getirir.
İslamın ilk dönemlerine baktığımızda ve devam eden dönemlerde Rabbimiz moral veren ayetlerlerle Resulünü ve mü’minleri desteklediğini görmekteyiz.Bu ayetler Resulünün ve mü’minlerin şahsında kiyamete kadar bütün ümmet için geçerli olan hususlardır.Örneğin Duha suresinde Rabbimiz Resulünü hiçbir zaman terk etmediğini ve yalnız bırakmadığını şu ayetlerle dile getirmektedir:” Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da” ﴾Duha-3﴿.Bu ayetin bugün bize verdiği mesaj şudur ki Rabbimiz kendisi için çalışanı hiçbir zaman terk etmez,unutmaz ve onu düşmanlarına ezdirmez.Bu ayetlerin peşinden gelen diğer ayetlerde de Rabbimiz bu müjdeyi devam ettirmektedir:” Senin göğsünü genişletmedik mi? Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı? ﴾İnşirah,1-2-3﴿.
Bu ayetler, Yüce Allah’ın Resulünün şahsında mü’minlerin darlandıklarında ve İslam düşmanları tarafından sıkıştırıldığında hemen imdada yetişeceğini müjdelemektedir.Mü’minlerin içini daraltan sıkıntıları giderdiğini/gidereceğini ve onların üzerindeki sıkıntı yükünü kaldırdığını/kaldıracağını haber vermektedir.Devamında ise daha da rahatlatan müjdeli ayetler gelmektedir:” Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır. ﴾İnşirah,5-6﴿.Rabbimiz her zorluğun sonrasında mutlaka bir kolaylık olduğunu hem de iki kez tekrar ederek mü’minleri müjdelemektedir.
Kur’an bizlere batılın ve küfrün aslında göründüğü gibi güçlü olmadığını belirterek mü’minlere moral vermektedir:” Allah'tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi! ﴾Ankebut,41﴿.Allah onların durumunu en zayıf ev olan örümcek evine benzeterek aslında bomboş olduklarını dile getirmektedir. Ayrıca Kur’an, onların bir araya gelip bütün gibi göründüklerine bakmayın diyor:”… Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın. Halbuki kalpleri darmadağınıktır…”(Haşr-14).Ve yine Kur’an onların aslında boş kütük gibi olduklarını dile getirmektedir:”… Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar…”(Münafikun-4)
İman etmek en büyük moraldir. Çanakkale de Seyyid Onbaşının tek başına 250 kiloluk mermiyi kaldırması iman gücünden başka bir şeyle izah edemezsiniz.Çünkü bellek gücü (iman gücü) bilek gücünü beraberinde getirir. Ahiretten umutlu olanın dünyası da mutlu olur.Ruh sağlığı yerinde olanın beden sağlığı da büyük oranda yerinde olur.
Kur’an bizlere en büyük moraldır:” Tâ Hâ. (Ey Muhammed!) Biz Kur'an'ı sana sıkıntı çekesin diye değil, ancak (Allah'ın azabından) korkacaklara bir öğüt (bir uyarı) olsun diye indirdik. ﴾Taha1-2-3﴿.Kur’an mü’minlere bir şifa kaynağıdır:” Biz Kur'an'dan, mü'minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur'an, ancak zararını artırır.”(İsra-82)
Yüce Rabbimiz gerektiğinde mü’minlere meleklerle yardım ettiğini de dile getirmektedir:” Evet, sabrettiğiniz ve Allah'a karşı gelmekten sakındığınız takdirde; onlar ansızın üzerinize gelseler bile Rabbiniz nişanlı beş bin melekle size yardım eder. ﴾Ali İmran-125)
-Rabbimiz bazen değerini bilmediğimiz bir nimeti kısa süreliğine elimizden alır.
-Kaybettiklerimizi tekrar kazanmak için gayret göstermeye devam etmeliyiz.
-Dua mü’minin en büyük moral kaynaklarından birisidir.Kavli ve Fiili duayı birlikte yapmalıyız.Yüce Allah şöyle buyuruyor:” Rabbiniz şöyle dedi: "Bana dua edin, duânıza cevap vereyim…”(Mümin-60)
Rabbimiz mü’minleri hiçbir zaman yalnız bırakmayacağını va’d ediyor.Bizlere düşen görev Rabbimizin emrine uymak ve yardımı ondan beklemektir.
Unutmayın:” Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz. ﴾Ali İmran-139﴿