Noktacı Kasım Efendi, İnegöl-Yenice Mahallesi’nde adına tesis olunan tekke ve zaviyede 1535 yılına değin, Kâdirî-Halvetî çizgisinde tasavvufî irşat hizmeti sunmuş ve telif etmiş olduğu “Cevâhirü’l-Ahbâr” kitabını da bu hizmeti sırasında dost ve müridlerine okutmuştur.
İlgili bölümde kısaca tavsîf edildiği üzere “Cevâhirü’lAhbâr” kitabı, 32 bab olarak düzenlenmiş; bir anlamda “İlmihâl” proğramına dayandırılmış ve müslüman bir kişinin, tasavvuf içerikli günlüğü verilmiştir. Akıcı
olmamakla birlikte kullanılan dil, Osmanlı Türkçe’sidir.
Üslûp, destânî bir üsluptur. Her seviyeden geniş halk kitlesi, muhatap alındığından Kur’an-ı Kerîm’den ve hadîs-i şeriflerden referans gösterilirken “Klasik Usûl - Kâideleri”ne pek riâyet olunmamıştır.
Yunus Emre’nin: “Şerîat-tarîkat yoldur varana… Hakîkat, andan içerû”
mısraında dile getirdiği ilâhî gerçekleri, bir vaaz ve bir nasihat üslûbu içinde dost ve müridlerine sunmuştur.
Hacimli bir eser olduğundan ve de açıklanması gerekli yerleri bulunduğundan zaviye ve tekke mescidinde topluca okunmuş; bir anlamda tedris olunmuştur Kendi ifadesiyle Noktacı Kasım Efendi, uzun bir ömür sürdükten sonra ileri yaştaHakka yürümüştür.
Vefatından sonra nâşı, kıble ciheti itibâriyle, tekke ve zaviyenin
sol yan bahçesine defnedilmiştir. Daha sonraki yıllarda tekke ve zaviye, mescide çevrildikten sonra da yan bahçedeki mezarı, ahşap çatılı ve iç içe iki bölümlü basit bir oda içine alınmıştır.
Mezarın bulunduğu mahal, “Türbe” hüviyeti arz ederken diğer
boş bölüm,“Cüzhâne” olarak değerlendirilmiştir ki burada yıllarca –teberrükenhem Kur’an-ı Kerîm öğretimi yapılmış hem de Noktacı Kasım Efendi’nin yazmış olduğu “Cevâhirü’l-Ahbâr” kitabı okutulmuştur.
Kasım Efendi’nin halifesi, Afyonkarahisarlı Muhyiddin Mehmed (öl. 994/1585) Efendi’dir. Bu zat, Hamza Bey’in ikinci kuşaktan torunu olan Afyonkarahisar sancak beyi Bekir Bey zamanında yaşamıştır.
Bekir Bey, İnegöl coğrafyasında da söz sahibi olmuştur. Çünkü beylik koyunları bu coğrafyada yayılmış ve kışlamıştır.
Babası Hamza Bâli Bey ise Yenişehir timar sahibidir. Bu zât, ömrünün son yıllarında Bursa Hamza Bey imâretiyle ilgili vakıfların da mütevellisi olmuştur.
Afyonkarahisarlı Muhyiddin Mehmet Efendi, İnegöl coğrafyasında işte böyle bir atmosfer içinde hizmet sunmuştur.
Mehmet Muhyiddin Efendi, “İbnü Noktacı / Noktacı oğlu” lakabı ile şöhret
bulmuştur. Muhtemelen, çok hacimli olduğu için istinsahı ve de yazarak adedinin arttırılması zor olduğundan İbnü Noktacı Muhyiddin Mehmed Efendi, bütün tarikatların “El-Kitabı” olarak değerlendirdiği “Usûlü’l- Aşere” risâlesini şerh ederek dost ve müritlerine bu eseri tedris eylemiştir.
Hatırlanacağı üzere “Usûlü’l-Aşere” risâlesinin yazarı, Kübreviyye Tarikatı’nın kurucusu, Necmüddîn (öl. 618/1221) Kübra’dır. Anadolu ve Balkanlar coğrafyasında Kübreviyye Tarîkatı ve tekkeleri kurulmamış
ise de Necmüddin Kübrevî’nin (öl. 618/1221) ve müridi Necmüddin Dâye’nin eserleri Anadolu ve Balkan coğrayasında faâliyet gösteren bütün tekkelerde okunmuştur.
RECEP AKAKUŞ Hocanın eserinden düzenleyip yayına hazırlayan
Ayhan Talha Bayraktar