Recep Akakuş'un köşe yazısı

1402 yılında Ankara- Çıbuk’da vuku bulan ve Yıldırım Beyazıt’ın mağlûbiyeti ile sonuçlanan Çıbuk Meydan Muharebesine kadar geçen dönemde İnegöl coğrafyasına Osman Bey’in oğularından Çoban ve Pazarlu Bey ile birlikte Turgut Alp’in oğlu İlyas Bey’in gölgesi düşmüştür.

Ayrıca bu dönemde Hoca Fîrûz Bey, Bursa Bey Sarayı genel sekreteri Kızılmuradoğlu Aksungur, Amasya kökenli beylerden Sungurzâde Yahşî Bey ve Şadgeldi âilesine mensup Îsa Bey’in de İnegöl coğrafyasında etkileri görülmüştür. Hatırlanacağı üzere Sungurzâde Yahşî Bey’in oğullarından Beyazit Paşa ve kardeşi Hamza Bey’in soyundan gelen İsa Bey=Esebey, Derviş Mehmet Bey, Hamza Bâlî Bey ve de Vezîr Kara Mustafa Paşa’nın, drekt ve de dolaylı olarak tarihî süreç içinde İnegöl coğrafyası ile çok yakından ilgileri olmuştur.

Söz gelimi:1950’li yıllarda İnegöl’ün eşrafı arasında yer alan “Şenbellizâde İbrahim Efendi”, Hamza Bey sülâlesinin İnegöl’ de son temsilcisi olarak hayatta bulunuyordu . Diğer yandan Şadgeldi âilesne Mensup Îsa Bey’in torunu İshak Paşa oğulları ve özellikle kahyası Sinan Bey de uzun yıllar İnegöl’e hâkim olmuştur. 1950’li yıllarda İnegöl belediye başkanı olan Nuri Doğrul Bey, İshak Paşa ‘nın kethüdası Sinan Bey soyundan gelmiş ve “Sâdıkzâde” lakabı ile anılmıştır . Bu nedenle Sâdıkzâde âilesi de İnegöl’ün eşrafı arasında yer almış ve uzun yıllar İnegöl’ de yerel yönetimde etkin olmuştur.

Sultan II. Beyazıt devrinde 1509 yılında vuku bulan ve halk arasında “kıyâmet-i suğrâ=küçük kıyamet “olarak isimlendirilen ve 45 gün süren korkunç deprem sonrasında - İstanbul başta olmak üzere - ülke çapında başlatılan geniş îmar seferberliği esnasında Hamzabeyoğlu Derviş Mehmet Bey ile İshakpaşa kethüdası Sofu Hacı Sinan Efendiye devletçe verilen geniş yetki çerçevesinde İnegöl de yeni baştan imar edilmiştir. Yapılan bu îmar sırasında merkez mahalle, Sinan Bey adına ihyâ edilirken Derviş Mehmet Bey adına da Yenice Mahallesi ihyâ edilerek burada bir zaviyeli tekke yapılmış ve Bursa’ dan getirtilen Noktacı Kasım Efendi, bu tekkede irşat hizmetine başlamıştır.

1699 yılında Avusturya ile yapılan Karlofça Antlaşması’ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu, Balkan Coğrafyasında ve Kırım Coğrafyuasında geniş toprak kaybına uğramaya başlayınca bu yörelerden Anadolu’ya göç başlamıştır . Hiç şüphesiz Anadolu’ya gelen göçmenlerden bir bölümü, İnegöl coğrafyasına gelip yerleşmşllerdir.

Fetih sonrasında bir tek mahalleden oluşan İnegöl, Sultan II. Beyazıt devrinde 1510 yılında yapılan tahrîrde İshakpaşa imareti çevresindeki ticarî bölge de yerleşim alanı olarak değerlendirilmiş ve bu yöre de mahalle statüsüne alınarak İnegöl, dört mahalle olarak tesbit ve de tescil olunmuştur.Daha sonraki yıllarda, başta Osmaniye Mahallesi olmak üzere; Burhaniye, Süleymaniye, Orhaniye, Hamidiye ve Mahmudiye mahallelerinin çekirdek yapısı, Balkan ve Kırım kökenli göçmenler tarafından oluşturulmuştur. 1718 yılında vuku bulan deprem sonrasında ülke çapında başlatılan imar fââliyetleri cümlesinden olmak üzere; İnegöl’ de de Küçük Cafer Paşa, îmar faâliyetlerini üstlenmiş ve İnegöl’ün ticâretle ilgili bölgesinin merkezine 1727 yılında “Beylik Hanı”nı inşa ettirerek halkın hizmetine vermiştir.

1839 yılında yeni idârî yapılanmanın prestij binası olarak da İnegöl’ de günümüzdeki belediye binasının yerine “Emlâk-ı Şâhâne” binası inşa edilerek hükümet konağı haline getirilmiştir.

1869 yılında Sâdıkzâde Süleyman Ağa başkanlığında kurulan İnegöl Belediye teşkilâtı da bir müddet için çalışmalarını İshakpaşa Kervan sarayı’ında sürdürmüştür.Halk arasında 93 Muharebesi diye anılan 1876-1877 Türk-Rus harbi sonrasında Balkanlardan ve Kafkaslardan gelen yoğun göç dalgaları, kitleler halinde İnegöl coğrafyasına intikal ettirilerek kurulan iskân komisyon aracılığı ile uyğun mezrealara yerleştirilmiş ve yeni göçmen köyleri oluşturulmuştur ki bunların, İnegöl cğrafyasındaki sayısı, altmışın üzerindedir.