Tekrar niteliği taşımakla birlikte Kasım Efendi ile ilişkilerin, belirginleşmesi açısından Hamza Bey ve ahfâdı ile İnegöl’lü İshak Paşa’nın kethüdası Sinan Bey üzerinde durulması gerekecektir.
Ancak öncelilkle, Hamza Bey ve Sarı İshak Paşa üzerinde birkaç söz söylemek yararlı olacaktır. Çünkü bu iki devlet adamı, Sultan II. Murad’ın müsahipliğini, bir anlamda özel danışmanlığını yapmışlar; hânedânın çok yakınında bulunmuşlar ve sadakatleri, sınanmış kişilerdir.
Söz gelimi: Hamza Bey, Çelebi Sultan Mehmed’in hiç değişmeyen sadrazamı Bayezid Paşa’nın kardeşi ve Sultan II. Murad’ı, tahta davet için gizlice Amasya’ya gönderilen özel elçidir.
Amasya sancak beyi Şehzâde Murad’ın, Bursa üzerinden emniyet ve güven içinde Edirne’ye intikalini sağlayan becerikli ve de başarılı bir devlet adamıdır. Sarı İshak Paşa ise devşirme kökenli olmasına rağmen bilgisi, becerisi, dirâyeti ve başarılı hizmetleri ile kendini hânedâna kabul ettirmiş; vezâret pâyesi almış ilk devşirme kökenli vezirdir.
Gösterdiği üstün liyakat sayesinde, o devre kadar devşirme kökenlilere kapalı tutulan vezâret ve sadâret yolunu açmış ve Sultan II. Murad devrinde 1435-1437 yılları arasında sadâret makamına geçerek sadrazam olmuştur.
İstanbul fethine de iştirak eden Sarı İshak Paşa, fetih sonrasında –kısa bir süre de olsa- Fatih Sultan Mehmed tarafından sadâret makamına getirilmiştir. Sarı İshakPaşa, 1471-1473 yılları arasında Fatih Sultan Mehmed Han tarafından ikinci defa sadaret makamına getirilmiş ve İnegöl’lü İshak Paşa ile halef- selef olmuştur.
Amasya kökenli Nurettin Hamza Bey, Sultan II. Murad’ı tahta taşırken Sarı İshak Paşa da Sultan II. Murad, vefat ettiğinde -Fatih Sultan Mehmed’in emriyle-Sultan II. Muradın techîz, tekfîn ve defin işlemleri ile fiilen meşgul olmuş ve Sultan II. Murad’ın nâşını Edirne’den Bursa’ya naklederek ebedî istirahatgâhı olan türbesine defin ettirmiştir.
Amasyalı ve öztürk kökenli Hamza Bey, hayrî tesislerini-ağırlıklı olarak-Bursa’da veya Bursa’nın yakın çevresinde kurmuştur. İnegöl, Yenişehir ve Pazaryeri ilçelerini içine alan coğrafi bölge, büyük ölçüde, Hamza Bey ve oğullarına dirlik olarak tahsis olunmuştur.
Bursa’da Muradiye’nin batısında yer alan sahada Hamza Bey, kendi adına büyük bir külliye tesis eylemiştir ki cami, medrese, imaret, çeşme ve türbelerden oluşan bu külliye, Hamza Bey ve âilesinin mezarlığı haline gelmiştir.
Günümüzde hâlen Hamza Bey Külliyesi’nde 5 adet türbe mevcuttur. Hamzabey vakıflarına âit bazı mezrea ve köyler, İnegöl coğrafyasında da görülmektedir.
Söz gelimi: Hamzabey / Adahöyük, Bilal / Gulamoğlu, Küçükyenice / Boyacı,Süpürtü köylerinin yıllık vergi gelirlerinin tamamı, Yenice Beldesi’nde ve Edebey Köyü’nde yer alan bazı mezrea ve çayırların da yıllık gelirleri, Hamzabey vakıflarına dahildir.