Abdulvasih Duran yazdı

Başlığa bakıp şaşırdığınızı biliyorum.Aslında merak olsun diye genelde yazının sonunda açıklaması yapılır.Ama sizi daha fazla şaşırtmamak için hemen söyleyeyim.Bu cümle bana ait değildir.Özellikle son zamanlarda ki Gazze Katliamı karşısında üzüntü duyan ama bir şey yapamayan Batı Dünyasında ki bir kısım  insanın söylediği bir sözdür.

     Bu cümleyi kendi inancımıza göre çevirirsek gerçekten Tanrı (Allah) sessiz mi duruyor?

       Biz inanıyoruz ki Rabbimiz Kur’an vasıtasıyla akla gelen bütün sorulara cevap vermiştir.

İlk inen  “RABB”inin adıyla oku” ayetinden anlıyoruz ki Kur’an bir “TERBİYE” ( Eğitim)  kitabıdır.Ve terbiye edende Allah’tır.Çünkü “RAB” terbiye edendir.

      Kur’an, tabiri caiz ise A’dan Z’ye kadar her konuya açıklık getirmiştir.

-İnsanın nasıl yürümesi gerektiğini “Orta bir halde yürü..”(Lokman,19),

-Nasıl konuşması gerektiği “…Sesini bir miktar kıs…”(Lokman,19),

-Nasıl giyinmesi gerektiği “Ey Âdemoğulları! Her namaz kılacağınızda güzelce giyinin,”(A’raf,31),

-Nasıl yiyip içeceğini “…Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.”(A’raf,31),

-Düşmana karşı nasıl tedbir alınacağını “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir.”(Enfal,60),

-Vahyi dinlemeyen ve aklını kullanmayanın sonunun ne olacağını ““Ve derler ki: Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şimdi şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık!” (Mülk,10),

-Dünya ve Ahiret dengesine dikkat edilmesi gerektiğini “Allah’ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak ve dünyadan nasibini unutma!”(Kasas,77),

-İnsana ancak çalışmasının karşılığı vardır “Ve insana, kendi gayret ve çabalarının sonuçlarından başka bir şey yoktur!”(Necm,39).

      Buna benzer yüzlerce ayette Rabbimiz bize hayatta ne yapmamız gerektiğinin yollarını göstermiştir.

       Buna karşılık biz:

-Allah’ın ayetlerini hayatımıza uyguluyormuyuz?

-Allah bize yardım etsin dediğimiz konunun “Doğru alınmış bir karar” olduğundan eminmiyiz?

-Dua ederken “Kavli (sözlü) Dua”dan  önce “Fiili Duayı (Elimizden geleni) yaptık mı?

-Sünnetüllah’a (Allah’ın koyduğu kurallara) göre hareket ettik mi?

-Peygamberimizin (sav) hayatından örnek aldık mı? Uhud’da içinde Peygamber olmasına rağmen Okçular Tepesi terk edildiği ve maddi tedbirler elden bırakıldığı için savaş kaybedildiğini okuduk mu?

-Allah’ın gerçekten “MÜ’MİN” olanlara yardım edeceğini buyurduğunu ve bizlerin gerçek mü’min olup olmadığımızı sorguladık mı?

       Yoksa bütün bu ayetlere karşı:

-Hayatımızı hikaye ve hurafelerle mi doldurduk?

-Bazı insanlara beşer üstü güç verip bastonuyla uçak düşürdüne mi inandık?

-Sünnetüllaha (Allahın tabiata koyduğu kanunlara) aykırı davranarak masallarla mı birbirimizi kandırdık?

      Ve sonuç:

 Allah sessiz değildir.

-Allah, O’ndan başka ilah yoktur; diridir, her şeyin varlığı O’na bağlı ve dayalıdır. Ne uykusu gelir ne de uyur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O’nun izni olmadıkça katında hiçbir kimse şefaat edemez. Onların önlerinde ve arkalarında

olanları O bilir. O’nun ilminden hiçbir şeyi -dilediği müstesna- kimse bilgisi içine sığdıramaz. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine almıştır. Onları korumak kendisine zor gelmez. O yücedir, mutlak büyüktür.”(Bakara,255).