Recep Akakuş'un Köşe Yazısı
Hacıkara Köyü, Domaniç Dağları’nın kuzey yöresinde yer alan derin vâdilerden Çürüksu ve Çepel Deresi’nin aktığı vâdidedir. İnegöl şehir merkezine uzaklığı 16 kilometredir. 1990 yılı genel nüfus sayımına göre toplam köy nüfusu, 368 kişidir. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre ise 186’sı kadın ve 194’ü erkek olmak üzere toplam köy nüfusu, 380 kişi olmuştur. Köy nüfusu, , Kafkas kökenli göçmenlerden oluşmuştur.
Alt kimlik olarak Çerkez’dirler. Halk arasında 93 Muharebesi olarak bilinen 1876-1877 Türk- Rus Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya göç eden muhacirlerdendir. Yakın çevresinde, Tahtaköprü Kasabası ile Yukarıballık- Gündüzlü- Hilmiye- Bahçekaya ve Mesruriye köyleri vardır. Geçimlerini çiftçilik, hayvancılık ve kısmen de ormandan sağlamaktadırlar. Sebze ve meyve üretimi de yapılır. Son yıllarda fındık üretimine ağırlık verilmiştir.
İnegöl’ü, Kütahya’ya bağlayan ana yol, köyün yakınından geçmektedir. Domaniç Derbendi üzerinden İnegöl’ü Kütahya yöresine bağlayan yürük yollarının üzerinde yer alan ve İnegöl’den sonra ilk menzili oluşturan Dikilitaş ve Kademe- Çeşme gibi tarihî nitelik taşıyan nirengi noktaları, bu yörededir. Bu tarihî simge terimler hâlâ yöre halkının hafızasında yaşatılmaktadır.
Köyün sosyo-ekonomik durumuna işaret eden yer isimleri de dikkat çekici görülmektedir. Söz gelimi: Kirazlık- Tütünlük- Acı Elmalık- Seyitözü- Dede ve Göçük gibi yer ve mevki adları, Hacıkara’lıların sosyal ve ekonomik hayatına ışık tutmaktadır. Bunlardan sadece Dede ve Seyidözü kavramlarını ele alarak incelediğimizde Gündüzlü/Mızal Köyü’nün, ilk yerleşim yerine ve de dedeleri’ne ulaşılmaktadır.
Göçmen köylerinde Dede kültü yoktur. Bu kült, yerli köylere mahsustur. Bu nedenle, Hacıkara yöresine mevki adı olarak rastladığımız dede kültü, Mızal/ Gündüzlü Köyü ile ilişkilidir. Çünkü bu yörede en eski yerli köy Mızal/Gündüzlü’dür. İşte dede ve seyidözü sözcükleri, Gündüzlü Köyü’nün ilk ismi olan Mâz Ali’nin bulunduğu mevkii göstermektedir. Yörede halk dilinde dolaşan Hacı Karı, Hacı Kara ve Hacı Koru sözcükleri de Mâz Ali’nin zevcesi ile ilgili bir boyuta işaret olsa gerektir.
İNEGÖL’DE HALALCA KÖYÜ
Halalca Köyü, İnegöl’ün kuzeybatısında ve Ahî Dağı’nın batı bölümünde yer alır ki bu yöre, genelde, coğrafyacılar tarafından Kazancı Eşiği olarak nitelenir. Halalca Köyü’nün İnegöl şehir merkezine uzaklığı, 11 kilometredir. 1990 yılı genel nüfus sayımına göre toplam köy nüfusu, 674 kişidir. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre ise 214’ü kadın ve 192’si erkek olmak üzere toplam köy nüfusu, 406 kişiye düşmüştür.
Köy nüfusu, Balkan kökenli göçmenlerden oluşmaktadır. Halk arasında, 93 Muharebesi olarak bilinen 1876-1877 Türk- Rus Savaşı’ndan sonra Balkanlardan Anadolu’ya gelmişler ve devlet tarafından bu yöreye yerleştirilmişlerdir. Geçimleri tarım ve ziraata dayanır. Debisi yüksek bir akarsu bulunmadığından yörede kuru tarım yapılmaktadır. Kısmi de olsa meyve ve sebze yetiştirilmektedir.Yakın çevresinde Şehitler/ Toma/ İlaslan- Karalar- Çavuş ve Karagölet köyleri yer almaktadır.
Şehir merkeziyle irtibatı, hem Şehitler Köyü ve hem de Karalar Köyü üzerinden sağlanmaktadır. Tarihî yönden incelendiğinde bu yörenin, Çelebi Sultan Mehmed’in sadrazamı Beyazıt Paşa’ya mülk olarak tahsis edildiği görülmektedir. Daha sonra, Beyazıt Paşa, bu yerleri Bursa’da inşa ettirdiği cami ve medresesine vakfeylemiştir. Mezraa, Yaya Viranı ve Aluç gibi isimler ile de anılan bu yörenin, vakfiyelerde geçen ismi Halalca’dır. Kuruluşundaki resmî adı ise Mecidiye Karyesi’dir. Halk arasında yakıştırma olarak söylenen adı Harharca’dır. Yapılan bu yakıştırma ismin konuş nedeni-söylendiğine göre-yörede mevcut su kaynağının çıkardığı Har! Har! sesidir.