Recep Akakuş'un köşe yazısı
İnegöl’ün yer üstü zengin olduğu gibi yer altı da zengindir.
İnegöl’ün yer üstünde nice madenler dolaşırken, yer altında da nice madenler yatmaktadır. Velhasıl İnegöl hem insan olarak hem de maden olarak zengindir.
Biz bu yazımızda İnegöl’ün yer altı zenginliklerine göz atalım.
Osmanlı hâkimiyetinin kurulduğu andan itibaren Bursa darphanesi, ihtiyacı olan, gümüş madenini İnegöl yöresinden sağlamıştır.
Tarihî kaynaklarda Turguteli diye anılan bölge, hem demir cevherinin ve hem de gümüş madeninin, çıkarıldığı yöredir.
Özellikle; Tahtaköprü’den Baba Sultan’a kadar Domaniç Dağlarının ve Uludağ’ın İnegöl’e bakan topraklarında demir ve gümüş gibi nice yer altı zenginliği mevcuttur.
Maden Köyü diye bir köyümüz var. Bu köye boşuna Maden ismi verilmemiş. Bu köy Turguteli bölgesindeki maden zenginliklerinin merkezidir.
Tarihî kaynaklarda geçen Cevher Lala Karyesi, Kırmiç Karyesi, Kırağu Pazarlu, Hordonî ve Demirci Pazarlu adıyla yâd edilen mezra ve karyeler de bu yöre içinde bulunmaktadır.
Ayrıca, bu yöre dışında Çardak Deresi’nde bakır, kurşun, çinko, Sülüklügöl Köyü yöresinde antinon ve altın, Tahtaköprü yöresinde ise vollastonit maden cevherine rastlanmıştır.
Tarihî kaynaklarda yer alan bilgilere göre, bu yörelerde elde edilen maden cevherini eritmek için gerekli olan odunları toplama imtiyazı, Baba Sultan köylülerine bırakılmıştır.
Bu nedenle Baba Sultan köylüleri, tekâlif-i divaniye denen devlet vergisinden muaf tutulmuşlardır.
Yeraltı zenginliklerinin bir diğer bölümü, kaplıca ve maden sularıdır. İnegöl’de kaplıca deyince Oylat Kaplıcası hatıra gelmektedir.
Hatırlanacağı üzere yurdumuzda ılıca adını alan bir çok kaplıca vardır. Bunlardan Bursa ve Gönen kaplıcaları dünyaca, ünlüdür.
Ancak, sularının içerdiği kimyevî maddeler itibariyle Çanakkale- Ezine, Yalova- Armutlu ve İnegöl- Oylat Kaplıcalarının ayrıcalığı vardır.
Maden suyu denince de ilk akla gelen dünyaca meşhur Çitli maden suyudur.
Kaplıca ve Maden suyu konusunu da bir başka yazımıza bırakalım.