Ahmet Taştan'ın Köşe Yazısı
İnsanların dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmesi için belli sorumlulukları kuşanması gerekir. Kur’an-ı Kerim’de geçen önemli kelimelerden bazıları bu şahsî sorumluluğu hatırlatır.
İnsanı yönlendirecek en temel şey bilgidir. Her duyduğuna güvenemez insanoğlu. Okuduklarını dahi akıl terazisinde kıyaslayarak, çaprazlama okuyarak, düşünerek tartacaktır. Bir konuda insana en çok lazım olacak verileri toplayan organlar gözler ve kulaklardır. Öyle sanıyorum ki bilgi edinme yollarının en temel iki noktası bunlardır: Duymak ve görmek.
Yoğun öğretim faaliyetlerini kaynağı, görmektir. “Kendi gözlerine mi inanayım onun sözlerine mi?” “Bizzat kendi gözlerimle gördüm!” diyerek ne kadar gerçekçi olduğumuzu ifade etmeye çalışırız ya. Yani insan çoğu şeyi görüyor, görerek öğreniyor; duyuyor, duyarak öğreniyor.
Bir şeyin iyiliği ya da kötülüğü noktasında hüküm verecek hükümdar kalptir. Sağlam kale gibi göğüsler içinde muhafaza edilen kalbin gönül boyutuna, bu iki elçi ses ve görüntü ile bilgiler ulaştırmakta.
Kulak, sadece belli desibel boyutlarındaki sesi derleyip toparlama vazifesini görmekte iken göz, belli ışıkta ancak şekilleri ve biçimleri fotoğraflayabiliyor.
Vazifesini iyi yapan emniyet mensupları gibi göz ve kulak da bütün kabiliyetlerini, kusurlardan uzak bir şekilde lazım olanları toplar da aktarırsa akıl doğru karar verir. Lakin kusurlu insanın her merhalede hatası olabilir. Bu konuda iyi bir eğitim ile donanmalı ki duyduğunu tam duymalı gördüğünü net görmeli.
Lakin yeter mi hayır...
Neden mi? Bir muhabbetin yarısından sonra konuya kulak verenler başını kaçırdıkları için nasıl yanlış anlarlarsa işte öyle... Cümleler, bağlamı içinde anlam ifade eder. Duyduklarından yola çıkarak kanaat geliştiren, karar veren akıl; sıkıntılı bir karara imza atar. Yetersiz ışığın görmeye olumsuz etki yaptığını tespit etmek zor değil. Konu hakkında maharetli ve yetkin davranırlarsa kalpte ona göre algılar ve hüküm verir.
Yarattığı her şeyi en güzel şekilde yaratan Allah, insanı çamurdan yaratmaya başlamış. Hakkında az bilgi verilmiş ruhunu da üfleyerek insanı kamil olabilecek potansiyele taşımıştır.
Kapasitesinden çok düşük bir takım işlevlerinde kullanılan cep telefonları gibi, insanoğlu da kamil olma noktasında dünya sevgisi, haz ve hız talepleri gibi engellere takılıp geri kalmıştır. İşte burada insanın iyi bir hayat rehberine ihtiyacı vardır.
Her insan görme, duyma ve akletme sürecini sürekli düşünemez. Büyüklerini sözlerini, Peygamberini kelamını, Allah’ın ayetlerini dinlerse kaliteli bir hayat yaşayabilecektir.
Allah, güzeli görmeyi, hayırlısını dinlemeyi, sahih olanı yapmayı nasip etsin cümlemize...
Ne diyor Yüce kelamda Rahman: "Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. (İsra suresi 36. Ayet-i kerime)