Mehmet Arif Selim'in Köşe Yazısı
Hep söylüyoruz bu emperyalistler ikiyüzlüdürler diye. Bunlar kurdukları dünya düzenini sürdürmek için silahı, terörü, parayı kullandıkları gibi; demokrasi, insan hakları, özgürlük, çevrecilik gibi kavramları da kullanırlar.
Bu duruma son yaşanan örneklerden biri. Almanya merkezli, Türkiye'de de bulunan bir yayın kuruluşu var. Almanya, yoğun şekilde kömür üretimini arttırınca, bu yayın kuruluşu, bu durumu; "Almanya, Rusya doğalgazına alternatif oluşturuyor" şeklinde haberleştirdi. Aynı gazete, aynı şeyi yapan Türkiye'nin kömür üretimini arttırmaya çalıştığı Akbelen'deki sahayla ilgili haberi ise "sağlığa tehdit" şeklinde ve güya çevrecilik hassasiyeti ile verdi. İkiyüzlülüğe bakar mısınız. Demek ki Almanya'daki kömür sağlığa zararlı değil ve Almanya ekonomisi için gerekli iken, Türkiye'deki kömür sağlığa zararlı ve bizim ekonomimiz için gereksiz. Bu ikiyüzlüler, sözde çevreciler bizi salak zannediyor galiba...
Ya bu batılıların güya çevrecilik maskesiyle desteklediği, işin hakikatini sorgulamadan, güya çevrecilik adı altında yerli enerji üretimine karşı çıkanlara ne demeli?
PKK ve FETö gibi batı köpekleri, bu tip meselelerde tabii ki batılı patronlarının emriyle ülkemize zarar vermeye çalışırlar, enerjide bağımsız olmayalım isterler, sokakları karıştırmak isterler. Akbelen'deki kömür sahasının genişletilmesi ile ilgili meselede de, ön saftakilerin bir kısmı terör örgütlerinin veya marjinal örgütlerin üyeleri. Sosyal medyada bu işi köpürtenler de genel olarak aynı kesimler. Peki bu örgütlerle baglantısı olmayan normal vatandaşlarımızın zoru ne?
Oradaki termik santralde 2 milyon kişinin elektrik ihtiyacı karşılanıyor, ülke ekonomisine yıllık 1 milyar Dolar katkısı var.
"Elektrik üretmeyelim, yeterki ağaç kesilmesin" diyorsanız o zaman mum alın ve artık elektrik kullanmayın. Hadi böyle bir kampanya başlatın, çıkarın tüm elektrikli aletleri hayatınızdan.
"Nükleer santrale hayır, hidroelektrik santrale hayır, termik santrale hayır, altın aramaya hayır, " diyen kesimlere bakıyoruz hep aynı çevreler. Ülke menfaatine ne varsa karşı çıkan hep aynı kesimler. Ya arkadaş sizin derdiniz nedir, neden herşeye takoz olmaya çalışıyorsunuz?
Derdiniz ağaç ise söyleyin bakalım kaç ağaç diktiniz bu güne kadar?
Şöyle binlerce, onbinlerce insanı toplayıp bir ağaç dikme kampanyası yapın, memleketin faydasına bir iş yapında görelim ağaçseverliğinizi. Bırakın batılılar gibi ikiyüzlülük yapıp ağaçsever takılmayı, bırakın ağaçların arkasına saklanıp dalga dümen çevirmeyi, bırakın milleti saf yerin koymayı.
Ağaçlar da bir ülkenin kaynağıdır, gerekirse kesilir, yerine yenileri dikilir, bu kadar basit. Hiç kesilmesin diyorsanız elektrik kullanmayın mum kullanın, ağaçların kesildiği alanlara yapılan evlerde değil mağaralarda yaşayında görelim. Kağıt, mobilya falan da kullanmayın. Veya ağaç kesilerek yapılan havaalanlarını, yolları kullanmayın patika yollardan eşeklerle yolculuk yapında görelim ve 'helal olsun gerçekten adamlar agaçsevermiş' diyelim.
Ha, gereksiz yere ağaçlar kesiliyorsa, yenileri dikilmiyorsa sonuna kadar haklısınız, devam edin biz de size katılalım.
Türkiye'de son 20 yılda yaklaşık 5,5 milyar fidan dikilmiş. Ağaç kesmeyi gerektirecek bir iş yapılacaksa, o iş ihale edilirken, ihale alan firmalara, belli sayıda fidan dikme zorunluluğu şartıyla ihale veriliyor. Kapanan maden sahaları yeniden ağaçlandırılıyor. Her sehrimizdeki millet bahçeleri ve yeşil alanlarda milyonlarca ağaç dikiliyor. Yani bu ülkede agaç düşmanı veya ağaçların önemini kavramayan yok ki, siz böyle zıplayıp duruyorsunuz güya ağaç diyerek.
Dolayısıyla, batının gazıyla ve ikiyüzlü yaklaşımıyla hareket edip, ülkenin faydasına olan işlere körü körüne karşı çıkmanın anlamı yok. Gönül verdiğimiz, sevdiğimiz kişiler veya kurumlar bir şeye karşı çıkıyor diye, biz de koyun gibi onların peşine takılmak, onların her yaptığını desteklemek zorunda değiliz. Aklımızı kullanıp, işin doğrusunu araştırıp tavır takınmalıyız bu tip hususlarda.
Biz bu filmi çoook gordük. Misal; Gezi İsyanı sırasında, "Mesele ağaç değil, siz hâlâ anlamadınız mı" demişti bir isyancı sanatçı. (O gün bu gündür firari durumda, bu kişi, Avrupa'da rahatı yerinde...)
Son günlerde Akbelen 'de yaşanan meselenin ağaç falan olmadığı net. Çevrecilik üzerinden ikiyüzlülük yapıldığı net.
Bizim ülkeye faydası olacak işlerin, emperyalist ülkelere battığı da net olarak ortada. Anlayana...