Altını çizerek bir daha ifade edelim ki İnegöl’de kentsel doku merkezi, İnegöl Höyüğü’dür.
Günümüz şartlarına göre buranın kabaca sınırları, Belediye Meydanı, Zafer Caddesi, Yenişehir Caddesi ve Nuri Doğrul Caddesi ile çevrilen sahadır ki bu sahanın ortasında Yıldırım ve Sinanbey hamamları, Sinanbey Camii ve Sinanbey İlk Öğretim Okulu yer almaktadır.
Tarihsel süreç içinde bu alanda ilk yapılan tesis, Orhan Bey ‘in, imamet hizmeti için, vakıf niteliğinde “Hizmet-Dirliği” tahsis etmiş olduğu “Zaviyeli Mescid”dir ki İpek Yolu’nun Bursa ayağı üzerinde hareket halinde bulunan ticaret kervanlarının konup göçtüğü “Nakkarezen Çiftliği” de bu“Zaviyeli-Mescid” ile çok yakından ilgilidir.
Şu kadar var ki Sinan Bey’in başlattığı imar faâliyeti sırasında “Zaviyeli Mescid”,yeni bir statüye kavuşturlmuş; “Nakkarezen Çiftliği”, Sinan Bey’in yeni baştan imar ettiği Merkez Mahalle’nin mezarlğı haline getirilmiştir ki daha sonraki yıllarda bu mezarlık, “Kaşıkçı Mezarlığı” adıyla yâd olunacaktır.
Sinan Bey, Merkez Mahalle’de yeni yapılanmaya giderken bu Zaviyeli Mescid’in yola cepheli kısımlarına –imam ve müezzin ücretlerini karşılamak üzere- dört adet dükkân inşa etmiş ve Zaviyeli Mescid’in işletme proplemini çözmüştür. Orhan Bey’in imamet için tahsis eylediği “İrmiyâz/Atışalanı”ndaki “İldenizoğlu Çiftliği”de timara verilmiş ise de timareri, kabullenmediğinden bu çiftlik, “Mescid-i Yenice Mahallesi”nde oturan Noktacı Kasım Efedi’nin tasarrufuna verilmiştir.
Hatırlanacağı üzere Yıldırım Bayezid, Germiyanoğlu damadıdır. Germiyanoğlu Süleyman Bey’in kızı Devlet Hatunla evlendikten sonra Yıldırım Bayezid, Domaniç bağlantılı olarak İnegöl coğrafyası ile daha yakından ilgilenmiş; öncelikle tarihî İpek Yolu ile Konya-İznik Posta Yolu’nun kesişim noktasında bulunan Kurşunlu Beldesi’ne bir kervasaray ve bir de zaviyeli mescid yaptırmış; bunların işletilmesinde görevli personelin ücretlerini karşılamak üzere de gelir kaynağı tahsis eylemiştir.
1396 Niğbolu Zaferinden sonra da İnegöl - Höyüğü üzerine kurulu meskûn mahallin ortasına ve zaviyeli mescidin yakınına bir hamam ve meskûn mahallin batı kıyısına da bir Cuma Camii, inşa ettirmiştir. Şüphesiz bu camide görev yapacak kimseler için de gelir kaynağı tahsis eylemiştir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde Mahfuz Yıldırım Vakfiyesi’nde İnegöl Ovası’nda “Susığırlık Karyesi/Alibey Köyü”, Yıldırım vakıfları arasında tescil olunmuştur.
Buranın boşaltılarak “Su-sığırları”, Bursa-Esebey Köyü’ne nakledilince İnegöl’deki Cuma Camii’nin işletme masrafları, geçici olarak, Yıldırım Hamamı gelirinden ve İnegöl’de işletilen bozahâne ve benzeri dükkân gelirlerinden karşılanmıştır.
Bu konuda adı geçen tahrirat defterlerinde detaylı malumat yer almıştır.
İnegöl’de hitabet hizmeti gören hatibin tasarrufunda olmak üzere bir de “Hatip-Çiftliği” tahsis olunmuştur ki 1520’li yıllarda İnegöl’de hitabet hizmetini gören ve bu “Hatip-Çiftliği”ni tasarrufeden kişinin adı, Yakup Efendi olarak tescil olunmuştur.
“İmâret-i İshak Paşa ve Ehl-i Vezâif” konusuna gelince: sosyolojik açıdan dikkati çeken enteresan bir oluşum olarak görülmektedir. (YARIN DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)
RECEP AKAKUŞ Hocanın eserinden düzenleyip yayına hazırlayan
Ayhan Talha Bayraktar