Ortalık toz duman. Son 1 haftadır özellikle İmamoğlu'nun diploma usulsüzlük iddiaları henüz tazeyken bir de şimdi İstanbul merkezli bir örgüt iddiası ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı. İBB Başkanı İmamoğlu terör ve yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Beraberinde 100 küsur kişi de gözaltında.

Şimdi dün bir haber denk geldi. İnegöl merkezli önemli bir derneğin (İMOS) başkanı Turgut facebook'tan konuyla ilgili bir açıklama paylaşmış. İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği (İMOS) Başkanı Uğurtan Turgut açıklamasında “Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ile ilgili seçilmiş bir belediye başkanının cumhurbaşkanlığına aday olabileceği gerekçesiyle gözaltına alındığını iddia etti.” demiş. Tabi keşke bu tür derneklerimizin başkanları böyle ucuz siyasi ideolojik demeçlerle değilde İnegöl Mobilyasının daha kaliteli nasıl sunulacağıyla ilgili, ihracat hedeflerinin geçen yıla göre şöyle düzeldiği bundan sonraki yol haritasının böyle olacağı gibi iddialı ve gerçekçi hedefleriyle gündem olsaydı. Ama maalesef bizim ülkemizde gündem olmak için iktidara çakmak moda.

Neyse sayın Turgut, Allah aşkına soruyorum size, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmaya konu olan iddiaları sıralamışken, soruşturma dosyasında yer alan delilleri görmeden neden aceleyle bu şekilde bir fikir beyan etme gereği duydunuz? 

Soruyorum size, acaba sırf cumhurbaşkanı aday adayı oldu diye bir insan ve çevresindekiler dokunulmazlık zırhına mı bürünmeli? Neden soruşturulması sizi rahatsız ediyor? Bırakın soruşturulsun. Zaten suçlu değilse ülkenin en iyi avukatları emrinde adamların. iki gün sonra çıkarlar. Bırakında yargı karar versin ne olup olmadığına.

Soruyorum size, İmamoğlu cumhurbaşkanı aday adayı olmasından dolayı bazı iddiaları ve yaşananları görmezden mi gelelim, Kör mü olalım, Üç maymunu mu onayalım?

Soruyorum size, 2019'dan bugüne İstanbul için çalışmamış olmasına ama kendisi için sürekli çalışmış ve servetine servet katmış olmasına aldırış etmeyelim mi?

Soruyorum size, Hasan İmamoğlu ve Ekrem İmamoglu 'nun ortak olduğu, %60 hissesi Ekrem İmamoğlu'na ait olan İMAMOĞLU İNŞAAT TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ, 8 Aralık 2020-11 Aralık 2023 tarihleri arasında, 19 Dükkan,19 Mesken, 63 Konut, 8 Ofis, 6 Büro, 2 Arsa olmak üzere, toplamda 117 adet taşınmaz almış olmasına ve bu taşınmazların yüz milyonlarca dolar değerinde olmasına kör mü olalım? Bunların kaynağı soruşturulmasın mı? Bu değirmenin suyu nerden geliyor diye merak etmeyelim mi?

Soruyorum size, geçen seçimde son altı aya kadar yıpranmasın diye adayı açıklamayan CHP'nin, taaa 3,5 yıl öncesinden adaylık telaşının sebebinin bu işlerin bu reddeye geleceğini, kendini CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya koyabilirse belki dokunulmazlık kazanabileceği, eğer soruşturma açılırsa “bakın bu siyasi bir davadır” diyebileceği ve halkı galeyana getirip pisliklerin üstünü örtebileceği bir zemin hazırlama  ihtimalini görmezden mi gelelim? Kör mü olalım?

Soruyorum size, CHP'li Sezgin Tanrıkulu'nun,"Ekrem İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarından daha önce haberdar olduklarını ve İmamoğlu’nun bu soruşturmalardan kurtulması için ön seçimi tasarladık." demesini hiç mi duymayalım?

Soruyorum size, İBB'ye yönelik soruşturmada hakkında gözaltı kararı bulunan ve 50 milyon dolar olan üç villayı 15 milyon TL'ye İmamoğlu'na devretmesiyle tanınan Ali Nuhoğlu'nun yanındaki 40 milyon TL ile kaçarken yakalanmasını gözardı mı edelim?

Soruyorum size, Ekrem ve ekibinin iddiaya göre, zimmete geçirdiği para miktarının; 500 milyardan fazla olduğunu görmezden mi gelelim?


Soruyorum size, “Kent Uzlaşısı” adlı yeni bir terör örgütü kurmak için İBB'den PKK'ya tam 100 milyon dolar gönderildiği, paraların kripto olarak Remzi Kartal'a transfer edildiği, bunun 20 milyon dolarının DEM'in İstanbul Belediye Başkan adayı Başak Demirtaş'ın adaylığını geri çekme karşılığı için verilmiş olduğu iddialarını yutalım mı? Duymadık mı diyelim?

Soruyorum size, Atatürkçü gazeteci ve yazar Nihat Genç'in “Daha önce seks kasetleriyle Deniz Baykal'ın elinden CHP'yi ele geçiren Kılıçdaroğlu'nun elinden bu sefer son kurultayda fırıldaklar döner ve Kılıçdaroğlu parti ve liderliği kaybeder ve bu ihaneti asla ve bir türlü sindiremez! Ve, bu son kurultayda dümbükoğullarından bir laz müteahhit savcılığın iddiasıyla cep telefonu ve daire karşılığı delege ve gazetecileri satın alıp CHP'yi Kılıçdaroğlu'nun elinden alır ve intikam süreci başlar! “ demesini duymayalım mı?

Soruyorum size sayın başkan, Türkiye'nin en büyük yolsuzluk operasyonunu, temiz eller operasyonunu bilip bilmeden yazıp algı oluşturma çabalarına girmeden, bu onurlu ve cesaretli işi gölgelemeden, destekleyip tüyü bitmemiş yetimin hakkına sahip çıkmayalım mı?

Ayrıca Erdoğan'ı hedef alıp yaptığınız açıklamada keşke bu diploma usulsüzlüğünü ilk yargı taşıyan kişinin Memleket Partili Ozan Özcan olduğunu, yolsuzluk ve terör soruşturmalarını başlatan ihbarların İBB içinden bazı CHP'lilerce yapıldığını da ekleseydiniz.

Sokak hareketleriyle veya atılan twitlerle bu devasa vurgun çetesinin aklamaya kalkanlar yakında çok utanacaklar. Yazdıklarını silmek zorunda kalacaklar. 

Son olarak devletin demir yumruğu artık kadife eldiven içinde değil, kim nerede ne halt işlediyse bir bir ortaya dökülecek ve hepsi yargılanacak...